Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/13756 E. 2015/12851 K. 09.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13756
KARAR NO : 2015/12851
KARAR TARİHİ : 09.09.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar …, … ve … hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
… numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.01.2005 tarih ve …. sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen ve koruma grubu II olarak belirlenen … ili, …. ilçesi, …. mahallesi, …. ada, …. sayılı parselde yer alan tescilli binanın sanık ….. tarafından 14.05.2009 tarihinde satın alındığı, her ne kadar ….. Belediye Başkanlığı Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu görevlilerince yerinde yapılan 29.11.2010 tarihli denetimde, 2010 yılında yaşanan yangın nedeniyle tahrip olan yerlerde kiracılar tarafından izinsiz tadilata başlandığı, mekanın demir profillerle desteklendiği, tavanın da içten çelik profillerle desteklendiği ve bu uygulama nedeniyle beden duvarına zarar verildiği, çatının önceki dönemlerde terasa dönüştürüldüğü, yakın zamanda da terasın seramikle kaplandığı gibi uygulamalar tespit edilmiş ise de, davaya konu bu uygulamaların önceki mal sahibinden binayı kiralayan ve binada restoran işleten sanıklar …. ile …. tarafından yapıldığı, bu durumun sanık ifadelerinden anlaşılabildiği, sanık …. tarafından binada tadilat yapılabilmesi için gerekli projelerin hazırlatılması konusunda sanıklar … ve …’in çalışanları olduğu ….. Mimarlık isimli firmaya vekaletnamenin verildiği, ancak davaya konu uygulamaların sanıklar ….. ve ….. ile bir ilgisinin olmadığı, sanık …..’un da, kiracıları olan sanıklar …. ve …..’nın sabit olan eylemlerine iştirak ettiğine, yapılan izinsiz
uygulamalar öncesi bu işlere izin verdiğine dair delillerin bulunmadığı, böylece sanıklar ….., ….. ve … hakkında mahkemece verilen beraat kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamede sanık …. hakkında verilen beraat kararı yönünden bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun unsurlarının bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar ….., ….. ve ….. hakkında beraate ilişkin hükmün isteme kısmen uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar ….. ve ….. hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
… numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.07.1995 tarih, …. sayılı kararıyla belirlenen … Sit Alanı ilan edilen bölge içerisinde yer alan, yine adı geçen Koruma Kurulu’nun 26.01.2005 tarih, …. sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğu kabul edilen ve koruma grubu II olarak belirlenen İstanbul ili, ….ilçesi, … mahallesi, …. ada, 1 sayılı parselde yer alan bodrum+zemin+asma+2 normal+ilave çatı katından ibaret tescilli binanın sanık ….. tarafından 14.05.2009 tarihinde satın alındığı, ancak binada sanıklar ….. ve ….. tarafından 15.02.2008 tarihinden itibaren restoran işletildiği, binada kiracı olan sanıkların işlettikleri restoranda 31.10.2010 tarihinde yaşanan yangın sonrası sanıklar ….. ve …. tarafından izinsiz tadilat işlerine başlandığı, 29.11.2010 tarihinde yerinde denetim yapan …. Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu görevlilerince düzenlenen raporda, 2010 yılında yaşanan yangın nedeniyle tahrip olan yerlerde kiracılar tarafından izinsiz tadilata başlandığı, mekanın demir profillerle desteklendiği, tavanın da içten çelik profillerle desteklendiği ve bu uygulama nedeniyle beden duvarına zarar verildiği, çatının önceki dönemlerde terasa dönüştürüldüğü, yakın zamanda da terasın seramikle kaplandığı gibi izinsiz uygulamaların tespit edildiği, bu tespitler üzerine ilgili … numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 02.05.2011 tarih, …. sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, tescilli binanın kullanıcıları olan sanıklar …. ile ….. hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına veya koruma kararına ilişkin kararların ilgililerine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek sanıkların beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının veya koruma kararının tapu kaydına şerh verilmesinin, koruma kararının ilgililerince bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür varlığı olduğu, ancak koruma kararının 11.10.2013 tarihinden önce, 26.01.2005 tarihinde kabul edildiği, binanın tapu kaydında korunması gerekli eser olduğuna dair şerhin bulunması, binada benzer uygulamalar nedeniyle 02.09.2008 tarihinde mühürlemenin yapılması, fakat mührün bozularak tadilata devam olunması karşısında, davaya konu binanın korunması gerekli taşınmaz kültür varlıkları olduğunun sanıklar tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanıklar hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, olay yerinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi ile keşif icra edilerek, izinsiz uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sorumluluğu tespit edilen sanıkların, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan uygulamaların ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğunun belirlenmesi durumunda, 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu uygulamanın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde ise, 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi; ayrıca, izinsiz uygulama neticesinde tescilli yapının zarar görmediğinin anlaşılması durumunda, suç tarihi itibariyle suça konu taşınmazın bulunduğu ilçede belediye başkanlığı bünyesinde, ilde büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanıklar …… ve …..nın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.