Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/13755 E. 2015/11463 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13755
KARAR NO : 2015/11463
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

Mahkemesi : Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan TCK’nın 179/3-2, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkûmiyet,

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi” halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:
Sanık hakkında 21.02.2011 tarihinde işlediği eylemle ilgili olarak yapılan yargılama sonunda mahkemenin, 07.07.2011 gün ve 2011/310 Esas, 2011/754 Karar sayılı kararı ile sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK’nın 179/3-2,62/1, maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Kanunun 231/8. maddesi uyarınca, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği; bu kararın 09.09.2011 tarihinde kesinleşmesi akabinde sanığın deneme süresi içerisinde 28.09.2011 tarihinde hırsızlık suçunu işlediği ve … Asliye Ceza Mahkemesi’nce bu suçtan 1.740 Tl. adli para cezası ile mahkumiyetine hükmedildiği ve hükmün 27.11.2012 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine mahkemesince duruşma açılarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince önceki hükmün açıklanmasına karar verildiği incelenen dosya kapsamına göre, dosya icerisinde bulunan adli sicil kaydında suç tarihinden önce kesinleşmiş hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü bulunmadığı ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının TCK’nın 50/3 maddesi gereğince maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.