Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/13753 E. 2015/11462 K. 23.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13753
KARAR NO : 2015/11462
KARAR TARİHİ : 23.06.2015

Mahkemesi : Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan TCK’nın 179/3-2, 62/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkûmiyet,

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında 06.04.2012 tarihinde işlediği iddia olunan eylemle ilgili olarak yapılan yargılama sonunda mahkemenin, 19.06.2012 gün ve 2012/529 Esas, 2012/809 Karar sayılı kararı ile sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK’nın 179/3-2,62/1, maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve aynı Kanunun 231/8. maddesi uyarınca, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği; bu kararın 03.07.2012 tarihinde kesinleşmesi akabinde sanığın deneme süresi içerisinde 08.09.2012 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve… Sulh Ceza Mahkemesi’nin bu suçtan 500 Tl. para cezası ile sanığın mahkumiyetine karar verdiği ve hükmün 12.04.2013 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine duruşma açılarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 19.12.2013 tarihli ve 2013/313 esas, 2013/740 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine ancak,
CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir.
Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. bendinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin olunan 25 gün kısa süreli hapis cezasının 50/1. maddede öngörülen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk olduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.