Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/13448 E. 2015/8039 K. 13.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13448
KARAR NO : 2015/8039
KARAR TARİHİ : 13.05.2015

Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, …. Koruma Kurulu’nun 12.07.1995 tarih, 6848 sayılı kararıyla tespit ve ilan edilen … Sit Alanı sınırları içerisinde yer alan ve yine…Koruma Kurulu’nun 26.01.2005 tarih, 404 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak kabul edilen … ili,… ilçesi,.. mahallesi, .. sokak, 1456 ada, 12 sayılı parselde yer alan binanın sanık tarafından 17.09.2009 tarihinde satın alındığı, … Koruma Bölge Kurulu görevlilerince yerinde yapılan denetim sonucu düzenlenen 27.03.2012 tarihli raporda, tescilli binanın yıkılmış ve yerinde ruhsatsız, zemin+2 katlı betonarme binanın yapılmış olduğunun, dış kısmının tamamen bitirildiğinin, iç kısmının ise kimi işlerinin halen devam ettiğinin tespit edildiği, bu tespitler üzerine ilgili Koruma Bölge Kurulunun 04.04.2012 tarih, 521 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, binanın maliki olan sanık … hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına veya koruma kararına ilişkin kararların ilgililerine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçesi gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının veya koruma kararının tapu kaydına şerh verilmesinin, koruma kararının ilgililerince bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür varlığı olduğu, ancak koruma kararının 11.10.2013 tarihinden önce, 26.01.2005 tarihinde kabul edildiği, bu kararın da davaya konu binanın tapu kaydına şerh verildiği, tapu kaydında bulunan şerhe rağmen davaya konu uygulamaların yapılması karşısında, sanığın suça konu binanın tescilli bir yapı olduğunu bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanık hakkında kurulan beraat gerekçesinin yerinde olmadığı, ancak dosya kapsamında bulunan 09.03.2009 tarihli…. Başkanlığının yangın raporunda, davaya konu tescilli yapının 05.03.2009 tarihinde yanarak ağır hasar gördüğünün ve yangının çıkış sebebinin bilinmediğinin tespit edildiği, yine …Belediye Başkanlığının yangın sonrası düzenlediği statik raporunda, binanın ahşap yapı elemanlarının tamamen yanıp, hasarlı olan yığma duvarların moloz yığınları şeklinde harap olup, yıkılmış olduğunun tespit edildiği, bu nedenle sanığın binayı satın almasından önce yanarak yıkıldığı tespit edildiğinden, sanığa tescilli kültür varlığına zarar verme suçunu işlediği isnadında bulunulamayacağı, ancak sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesinde düzenlenen fiziki ve inşai müdahele kapsamında bulunan, tarihi ve kentsel sit alanı içerisine izin alınmadan betonarme bina yapma eyleminden sorumlu tutulabileceği, sanığın ise verdiği ifadelerinde, davaya konu yeri satın aldığında mevcut binanın bulunduğunu, binayı kendisinin yaptırmadığını, halen aldığı haliyle durduğunu beyan etmesi karşısında, yapılan izinsiz binada kullanılan malzemelerdeki eskime durumu nazara alınarak binanın yapım tarihinin tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle, yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapanlar ile izinsiz inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.