YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13413
KARAR NO : 2014/17374
KARAR TARİHİ : 09.09.2014
Tebliğname no : 12 – 2014/59434
Mahkemesi : Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27/11/2013
Numarası :2012/144 – 2013/441
Suç :Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanık Ö.. T..’un beraatine ve sanık F.. B.. hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Duygusal ilişki içerisinde oldukları ve ilişkilerini sanık Fatma’nın eşi olan katılana rağmen uzun süredir devam ettirdikleri iddia edilen sanıkların, ilçe merkezine 7-8 km uzaklıktaki deniz kenarına sanık Fatma’nın katılanla ortak çocukları olan 11 ve 12 yaşlarındaki Serkan ve Kemal’i de yanlarına alarak gittikten sonra, adı geçen çocukların derin ve dalgalı denize, yüzmeyi kolaylaştırıcı materyal bulunmaksızın girmelerini müteakip yürüyüşe çıkmaları sonrası, yalnız kalan çocukların boğularak öldükleri olayda; sanık Ö.. T..’un 3 yıldan beri birlikte yaşadığı sanık Fatma ile çocuklarını deniz kenarına götürmesi, çocukların kendileri için risk teşkil eden derin ve dalgalı denize girmesi sonrası anneleri sanık Fatma ile yürüyüşe çıkarak denetim ve gözetim yükümlülüğünü bırakarak çocukları göremeyecek mesafeye yürüyüşe çıktıkları dolayısıyla ölüm olayı nedeniyle diğer sanıkla birlikte kusuru bulunduğu hususunda şüphe bulunmaması bir yana, derin ve dalgalı olduğu bildirilen ıssız denize, yüzmeyi kolaylaştırıcı materyal bulunmaksızın giren çocukları yalnız bırakarak yürüyüşe çıkan, ancak 30 dakika sonra olay yerine gelen sanıkların eylemlerinde bilinçli taksirin koşulları oluştuğunun gözetilmeyerek mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup. katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.