Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1295 E. 2014/11547 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1295
KARAR NO : 2014/11547
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/168163
Mahkemesi : Çeşme Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 26/02/2013
Numarası : 2013/38 – 2013/113
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, 2003 yılında suça konu yerde havuz yaptırma isteğine ilişkin İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na yaptığı başvurudan sonra, dava konusu havuzun inşa edildiğinin İzmir 3. İdare Mahkemesinin 2003/965 esas sayılı dosyasında 05/01/2007 tarihinde icra edilen keşif ile tespit edildiği, bu tarihten önce bir tespitin bulunmadığı, sanığın savunmasında havuzu 2007 yılında yaptırdığını beyan ettiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 2003 yılı olarak gösterilmesi mahallinde giderilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Mahallinde inşaat mühendisi ile keşif yapılarak davaya konu yüzme havuzunun yapılış tarihinin hiçbir tereddüte yer verilmeksizin belirlenmesi gerektiği halde, bu konudaki tespitin yapılmamış olması karşısında, tebliğnamedeki davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi düşüncesine iştirak edilmemiştir.
İzmir I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 20.03.1997 tarih ve 6737 sayılı kararı ile 2. derece arkeolojik ve 3. derece doğal sit alanı ilan edilen İzmir ili, Çeşme ilçesi, Alaçatı beldesi, Ildırı köyü, Dolaplıkuyu mevkiinde yer alan 3346 ada, 13 sayılı parsel üzerine sanığın yüzme havuzu yaptırmak için ilgili Koruma Kurulu’na başvuruda bulunduğu, adı geçen Koruma Kurulu’nun 06.06.2003 tarih ve 10613 sayılı kararıyla yüzme havuzu talebinin uygun görülmediği, bunun üzerine sanığın bu karara karşı İzmir 3. İdare Mahkemesinde dava açarak idari yargı yoluna başvurduğu, İzmir 3. İdare Mahkemesinin 2006/619 Esas, 2007/100 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararıyla bölgenin 2. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, bölgenin 2. derece arkeolojik sit alanı olduğu kabul edilen Koruma Kurulu kararının iptaline karar verildiği, her ne kadar bahsedilen İzmir 3. İdare Mahkemesi kararı Danıştay 6. Dairesinin 2007/2974 Esas, 2009/4155 Karar sayılı ve 17.04.2009 tarihli kararıyla onanmış ise de, bölgenin 3. derece doğal sit alanı statüsünün devam ettiği, bu nedenle de inşai faaliyet olan havuz yapı için ilgili Koruma Bölge Kurulu’ndan izin alınması ve alınan izin doğrultusunda faaliyette bulunulmasının şart olduğu, bu itibarla Dairemizin 2012/27440 Esas, 2012/25385 Karar sayılı ve 27.11.2012 tarihli Bozma kararı da gözetilerek, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı ilke kararı doğrultusunda bu alanda havuz yapılması hususunda sanık tarafından kurula sunulmuş bir proje ve alınmış bir izin mevcut olup olmadığı araştırılarak, yine suça konu havuzun yapılış tarihi her türlü şüpheden uzak biçimde tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeyerek eksik kovuşturma sonucu beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.