Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/12901 E. 2015/1182 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12901
KARAR NO : 2015/1182
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL’ye kadar (2000 TL dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizi mümkün, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL dahil) para cezaları 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin niteliktedir. Ancak, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.04.2011 tarih, 2010/7-262 esas, 2011/35 karar sayılı içtihatında belirtildiği üzere, mahkemelerce doğru uygulama yapıldığında temyiz incelemesine konu olabilecek bir eylemde, suç niteliği doğru belirlenmesine karşın, yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırı içinde kalan bir cezanın verilmesi halinde, bu gibi hükümler, aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabilecektir.
Bu açıklamalar ışığında değerlendirme yapıldığında; katılanın kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olay nedeni ile TCK’nın 89/1, 89/2-b, 53. mdaddeleri gereğince cezalandırılması talebi ile iddianame düzenlendiği, mahkemece, temel ceza 150 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenip, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52/2-4. maddeleri uyarınca sonuç olarak sanığın 2500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu; ancak, doğru uygulama yapıldığında, sanığa tayin olunan temel cezanın TCK’nın 89/2-b maddesinin uygulanması halinde sanığın 3.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılacağı ve kararın verildiği 26/11/2013 tarihi itibariyle hükmün kesinlik sınırı içerisinde kalmayacağı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün temyiz edilebilir nitelikte olduğu belirlenerek, tebliğnamedeki ret görüşüne iştirak edilmeksizin yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan hakkında …. Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 25.07.2011 tarihlli raporda katılanın, vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığının belirtilmesine rağmen, sanık hakkında temel ceza tayin edildikten sonra TCK’nın 89/2-b maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.