Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/12789 E. 2015/3375 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12789
KARAR NO : 2015/3375
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat
Hüküm : Davanın reddi

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 Esas – 2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat hükmünden davacının haberdar olmasının arandığı, adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmadığı, bu itibarla Borçlar Kanununun 60. maddesi gereğince değerlendirme yapılması gerektiği ve haksız fiilin veya zarar ziyanı doğuran olayın vukuundan itibaren her halde 10 yıl geçtikten sonra zamanaşımının gerçekleşeceği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar bakımından ceza davasının karar tarihinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği anlaşılmakla, incelemeye konu olan dosya kapsamına göre tazminat davasına dayanak teşkil eden davacı hakkındaki beraat hükmünün 24.10.2008 tarihinde kesinleştiği, dosyada kesinleşmiş beraat kararının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belge de bulunmadığının anlaşılması karşısında, süresinde açılan davanın kabulü yerine, “466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki dava açma süresinin dolması” gerekçesiyle reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.