YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12745
KARAR NO : 2015/7428
KARAR TARİHİ : 05.05.2015
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
… Yüksek Kurulu’nun 12/05/1979 tarihli 11158 sayılı kararı ile tescilli bulunan 216 pafta, 1309 ada, 1 parseldeki yapının birinci katının orjinalinde ahşap iken tutanak tarihinde siding görünümlü malzeme ile kaplandığının belirlendiği, bahsolunan taşınmazın malikinin sanık ,… olduğu, sanığın savunmasında söz konusu bina çok eski olduğu için etrafını siding ile kaplatmak zorunda kaldığını ancak bunu 10 yıl önce yaptığını beyan ettiği, 216 pafta, 1309 ada, 2 parseldeki yapının bodrum kat cephesinin sıvandığının, pencerelerinin doldurularak küçültüldüğünün, 1. ve 2. kat cephesinin orijinal ahşap görünümünün kaybolduğunun, konsol ve silmelerin değiştirildiğinin, yapının 2. katında tescil fişindeki fotoğrafta yer almayan bir bölüm bulunduğunun, yapıda pencerelerin ve denizliklerin değiştirilmiş olduğunun, pencerelerin altındaki bezemelerin yok edildiğinin, saçak silmesinin altına bir sıra küçük konsol eklendiğinin, cumbanın köşelerine ve cepheye orijinalinde olmayan dikey silmeler eklendiğinin tespit edildiği, bahse konu taşınmazın maliki olan sanık … savunmasında, söz konusu binayı mevcut şekliyle aldığını herhangi bir ekleme yapmadığını beyan ettiği, taşınmazın tapu kaydına göre sanık tarafından 08/07/2010 tarihinde satın alma yoluyla edinildiği, beyanlar hanesinde korunması gerekli sivil mimarlık örneği olarak tescilli olduğuna dair 05/10/1983 tarihli 3809 yevmiye numaralı şerhin bulunduğu, 216 pafta, 1309 ada, 3 parseldeki yapının giriş kat cephesinin değiştirildiği, giriş kat ile birinci kat arasına görüntü kirliliğine yol açan tabela eklendiğinin ve cephenin boyandığının saptandığı, suça konu taşınmazın maliki olan sanık … savunmasında, söz konusu binada herhangi bir değişiklik yapmadığını, binayı 2007 yılında aldığını ifade ettiği, 216 pafta, 1309 ada, 4 parseldeki yapının giriş katındaki iki pencerenin kaldırıldığının ve buranın dükkana dönüştürüldüğünün belirlendiği, taşınmazın maliki olan sanık … savunmasında, söz konusu değişikliği 1985 yılındaki kiracısı olan sanık …yaptığını beyan ettiği, 216 pafta, 1309 ada, 5 parseldeki yapının … Caddesine bakan kısmında yer alan ilave katlı kütlenin tescil tarihindeki fotoğrafta görüldüğünün, ancak kütlenin üzerindeki oluklu sac katlı bölümün kata çevrildiğinin, yapının dolapdere caddesine bakan cephesinde yer alan vitrin, tente ve benzeri unsurların görüntü kirliliğine yol açtığının tespit edildiği, taşınmazın sanıklar Sinan ve … adına kayıtlı olduğu, sanık.. savunmasında söz konusu binanın 1/2 hissedarı olduğunu diğer 1/2 hissenin ise kardeşi … ait bulunduğunu, ancak kardeşinin yatalak hasta olduğunu, suça konu taşınmazda herhangi bir inşai faaliyette bulunmadığını beyan ettiği, dosya kapsamında mevcut kira sözleşmesine göre taşınmazın… tarafından 1/12/1996 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile içkili lokanta olarak kullanılmak üzere .. ve … kiraya verdiği, hususi şartların 3. bendinde kiracının her türlü tamir tadilatı fenni olarak mal sahibinin rızasını alarak yapabileceğinin belirtildiği,
Anayasa Mahkemesi’nin 11/04/2012 tarih ve 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 2863 sayılı … Koruma Kanunu’nun 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 408. maddesi ile değişik 65. maddesinin (a) ve (b) fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, Anayasa’nın 153. maddesinin 3. fıkrası ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 66. maddesinin 3. fıkrası gereğince iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesinin de karar altına alındığı, 13/10/2012 tarih ve 28440 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararının, 13/10/2013 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenirken, 2863 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli bulunan 216 pafta, 1309 ada, 1,3,4,5 parselde sayılı taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları getirtilerek, beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığının, şerhin varlığı halinde hangi tarihte konulduğunun, sanıkların şerhten haberdar olacak şekilde tapuda işlem yapıp yapmadıklarının, keza … Yüksek Kurulu kararlarının Resmi Gazete’de yayımlandığı göz önünde bulundurularak, suça konu kültür varlığının tesciline ilişkin kararın belirtilen şekilde ilan edilip edilmediğinin araştırılması suretiyle sanıkların taşınmazların niteliğini bilip bilmedikleri tereddütsüz şekilde saptanarak, mahkemece fen, inşaat mühendisi, mimar ve arkeolog bilirkişilerin katılımı ile mahallinde keşif icra edilerek, Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen 22/12/2010 tarihli raporda yer alıp, yargılamaya konu edilen uygulamaların her birinin, malzeme cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları gibi teknik veriler ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, yapılış zamanları ve nitelikleri ile tescilli taşınmazların zarar görmesine, özgün yapısını kaybetmesine sebebiyet verilip verilmediğinin belirlenmesi suretiyle dava konusu imalatların, malik olan sanıkların taşınmazları edinme tarihlerinden önce veya sonra gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, yine kiracı olan sanıkların taşınmazları kullandıkları dönem içerisinde yapılıp yapılmadıkları belirlenerek, ayrıca 5 parsel sayılı taşınmazda yapılan uygulamaların tespit edilecek inşa tarihinde hangi kiracının kullanımında olduğu araştırılarak tanık sıfatıyla beyanının tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme neticesinde, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan kanun maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gerekçesiyle beraate dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.