Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/12686 E. 2015/11980 K. 26.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12686
KARAR NO : 2015/11980
KARAR TARİHİ : 26.06.2015

Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık… hakkında; Beraat
Sanık … hakkında; TCK’ nın 85/1, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Katılanlar vekilinin, sanık… hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılanlar vekilinin 23/12/2013 tarihinde yüzüne tefhim edilen hükme karşı, 24/12/2013 tarihli süre tutum dilekçesi ile sanık … hakkında verilen mahkumiyet hükmünü temyiz ettiği, ancak 31/01/2014 tarihinde gerekçeli temyiz dilekçesi ile sanık … hakkında kurulan beraat hükmünü de temyiz ettiği, gerekçeli temyiz dilekçesinin yasal süreden sonra olduğu anlaşılmakla; katılanlar vekilinin, sanık… hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık müdafii ile katılanlar vekilinin, sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..ın, .. Şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğu,..nin ise işyerinde montaj işçisi olarak çalıştığı,.’nin olay tarihinde, mesai bitimi olan saat 20.00’den sonra iş yerinde kaldığı ve çalıştığı kalıphanede bulunan yanar vaziyetteki sobanın yanındayken baca kısmında bir ateşin çıktığını görüp, depo bölümü karşısında bulunan büyük bir kısmı oluklu saçla kapatılmış, yer yer eternit çatı örtüsü ile kaplı olan çatıya çıktığı, ancak bastığı çatı örtüsünün kırılarak 15 metre yükseklikteki çatıdan montaj bölümün iç kısmına düşerek vefat ettiği olayda, 02/01/2012 tarihli ve 21/08/2013 tarihli bilirkişi raporlarında gerekli iş güvenliği tedbirlerini almayan işveren sanığın, meydana gelen neticeden asli oranda sorumlu olduğunun belirtildiği ve bu tespitin dosya kapsamı ve oluşa uygun olduğu anlaşıldığından, tebliğnamenin, “üçüncü bir rapor ile çelişki giderilmeden hüküm kurulduğuna” ilişkin bozma öneren 1 numaralı görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusur durumuna ve sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkin, katılanlar vekilinin ise paraya çevirmeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli olmaması nedeniyle, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, hürriyeti bağlayıcı cezayı adli para cezasına çevirmenin yasal dayanağını oluşturan TCK’nın 50/4, 1-a. maddelerinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün 4. paragrafında yer alan “TCK’nın 52/2. maddesi” ibaresinin “TCK’nın 50/4,1-a ve 52/2. maddeleri” ibaresi ile değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.