YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1263
KARAR NO : 2014/21630
KARAR TARİHİ : 03.11.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/184118
Mahkemesi : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 11. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14/12/2012
Numarası : 2011/550-2012/1337
Suç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07.05.2013 tarih 2013/11-87-245 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, vekalet ücreti kişisel hakka ilişkin olup, kişisel hakka ilişkin kanuna aykırılıkların Yargıtay tarafından bozma konusu yapılabilmesi için, hükmün karşı hak sahibi tarafından temyiz edilmiş olması gerekir. Bu nedenle, hakkında beraat kararı verilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre, bozma sebebi olarak kabul edilmemiştir.
Dosya kapsamına göre; Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan katılan Ö.. katılanın babası ve meslektaşı olan İlhan’ın, 19.09.2009 Cumartesi günü, saat 14.00 sularında, Trabzon ili, Sürmene ilçesindeki bir sosyal tesiste yemek yedikleri esnada, katılanın, yakın arkadaşı İlhan’ın kişiliği ve geçmişte gözlemlediği bazı davranışları ile Ergenekon adı verilen davayla ilgili açıklamalarını içeren gizlice kaydedilmiş konuşmalarının, ilk olarak..ve ardından www. habervaktim.com adlı internet sitelerinde yayımlanmasını müteakip, 07.06.2010 tarihinde, sanık E..’in yayın sorumlusu olduğu www.samanyoluhaber.com adlı internet sitesinde, “Gündemi sarsacak şok ses kaydı”, “Yargı mensuplarının skandal ses kayıtlarına bir yenisi eklendi. İşte o ses kaydı” başlığı altında, “İlhan paraları masalarda yedi”, “Ergenekon’un Yargıtay’daki başı H. Y. A.” şeklindeki ara başlıklarla habervaktim.com adlı internet sitesi kaynak gösterilerek yayımlandığı iddiasına konu olayda,
Sanığın üzerine atılı kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu ile ilgili olarak, kovuşturma aşamasında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 80. maddesi ile değişiklik yapılmış, TCK’nın 133/1. maddesinde, “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” ve aynı Kanun’un 133/3. maddesinde, “iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası” öngörülmüş olup, hapis cezalarının üst sınırı itibariyle davaya bakma görevinin 5235 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesine ait
bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabul ve uygulamaya göre de:
TCK’nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi karşısında, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.