Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/12591 E. 2014/26106 K. 19.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12591
KARAR NO : 2014/26106
KARAR TARİHİ : 19.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/58378
Mahkemesi : Çifteler(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 23/01/2014
Numarası : 2013/232 – 2014/8
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki elektrikli bisikletle seyir halinde iken tekerinin patlaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek tek taraflı kaza yaptığı olayda; sanığın savunmasında olaydan önce 6 adet bira içtiğini, arkadaşını evine götürdüğü sırada tekerinin patlaması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybettiğini beyan ettiği, sanığın olaydan yaklaşık 6 saat sonra yapılan ölçüme göre 0,79 promil alkollü olduğu, geçen her saatte vücuttaki alkol düzeyinin 0,15 promil azaldığı ve 1.00 promilin üzerindeki alkol seviyesinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettirdiği dikkate alındığında; atılı suçun unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla; sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki 1 numaralı görüşe ve 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” hükmü uyarınca belirli miktardaki yargılama giderilerinin Hazine üzerinde bırakılması esası benimsenmiş ise de; incelemeye konu dosyada hükümden önce yapılan yargılama giderlerinin 16 TL olduğu, kanun yollarına başvuru halinde yapılan yargılama giderlerinin de belirli koşullar altında CMK’nın 330. maddesi gereğince sanığa yüklenmesi gerektiği dolayısıyla bu aşamada henüz yargılama giderlerinin miktarının tam olarak belirlenmediği hükümden sonra yapılan ve tahsili gereken yargılama giderlerinin ilave edilmesi halinde miktarının terkin sınırlarını aşabileceği ve infaz aşamasında da bu hususun gözetilebileceği anlaşılmakla CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5271 sayılı CMK’nın 216/3. maddesi uyarınca hükümden önce, son sözün sanığa verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanıktan son sözü sorulmadan hüküm kurulması;
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.