YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1251
KARAR NO : 2014/9216
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/146918
Mahkemesi : İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 13/03/2013
Numarası : 2012/147 – 2013/87
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Davacı vekilinin 03.04.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda suç nedeniyle kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.01.2012 tarih, 2011/10 Esas – 2012/27 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Dolandırıcılık suçundan, 19.06.2004 – 13.08.2004 tarihleri arasında tutuklu kaldığı ve hakkında gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 09.03.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 03.04.2012 tarihinde haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin tazminat miktarına ve eksik incelemeye, davalı vekilinin tazminat miktarına ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasına esas teşkil eden İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.01.2012 tarih, 2011/10 Esas – 2012/27 Karar sayılı ceza dava dosyasında, kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 25.01.2012 tarihinde ortadan kaldırıldığı anlaşılmakla, 466 sayılı Kanun’un 1. maddesinde tazminat davası açmak için aranan şartların gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi.
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 15.04.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.