Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/12099 E. 2015/3635 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12099
KARAR NO : 2015/3635
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Her iki sanık hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1, 52/2-4, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanlar … ve …’ın adları gerekçeli karar başlığına yazılmamış ise de bu husus mahallinde eklenmesi mümkün görülmüş, iddianameyle talep edilmesine karşın TCK’nın 53/6. maddesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, bu hususun mahkemenin takdirinde olması sebebiyle bozma konusu yapılmamıştır.
A-Sanık …’nin mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin f bendinde yer alan “kastının ağırlığı ve (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının ve kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve TCK’nın 52/3. maddesine aykırı davranılması,
3-Taksirli suçlarda iştirak mümkün olmadığı halde, yargılama giderinin sanıktan “eşit olarak” tahsili yerine, “müteselsilen” alınmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 2 . kısmının 1. bendinden “sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı ve sanığın güttüğü amaç ve saik” ibarelerinin çıkartılmasına, yine hüküm fıkrasının 3. bendinin de çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 760 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 15.200TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesine, hükümdeki yargılama giderlerine ilişkin kısımda yer alan “yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen tahsili” cümlesinin çıkarılıp yerine “yargılama giderlerinin sanıktan eşit oranda tahsil edilerek” cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık …’nın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Sanık …’nın ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu … İnş. San. ve Tic. A.Şirketinde kazadan 1 gün önce işe başlayan …’ın taş ocağı içinde kamyon ile malzeme taşıdığı sırada yolun çıkış eğimli ve aracın yüklü olması sebebiyle geri geri gitmek suretiyle aracın kontrolden çıkıp 10 metre derinliğindeki uçuruma düşerek vefat ettiği olayda, sanık …’nin işletme müdürü olarak görev yaptığı, işçi ve personelin eğitimleri ile iş güvenliğinden sorumlu olduğu, aynı zamanda üniversite mezunu olup, işinde ehil olduğu dikkate alındığında, işin başına ehil birini atayan sanığa cezai yönden yüklenecek kusur bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.