Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1166 E. 2014/26523 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1166
KARAR NO : 2014/26523
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/187035
Mahkemesi : Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 10/04/2013
Numarası : 2011/389 – 2013/151
Suç : Görevi kötüye kullanma

Görevi kötüye kullanma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma konusu yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, ölüm olayı sebebiyle sanığa kusur izafe edilemeyeceğine ve beraatine karar verilmesi gerektiğine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bel ve sol bacak ağrısı şikayetiyle 15.04.2009 tarihinde Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine müracaat eden 1964 doğumlu ölenin muayenesinin, asistan G.. G.. tarafından yapıldığı, ölenin, yardımcı doçent olan sanıkla görüşmek istediğini söylemesi üzerine sanığın da aynı gün öğleden sonra öleni muayene ettiği ve ameliyat olması gerektiğine karar verilerek anestezi uzmanına gönderildiği, ameliyata onay verildiği ancak ölenin, ailesiyle görüşmek istediğini bildirmesi üzerine cerrahi müdahale için 20.04.2009 tarihi verilerek gönderildiği, belirtilen tarihte hastaneye yatışı yapılan ölenin 21.04.2009 tarihinde saat 09:40 sularında bel fıtığı nedeniyle ameliyata alındığı, ameliyatın sanık ve asistan Gökhan tarafından yapıldığı, saat 12:00 itibariyle ameliyatın sona erdiği ve uyandırılan ölenin, 12:45 itibariyle hastanenin yoğun bakım servisine yatırıldığı, öleni son olarak 16:30-17:00 civarında muayene eden sanığın, hastaneye ait diğer ek binada nöbet tutmak üzere hastaneden ayrıldığı, saat 19:00-19:30 sularında sanığın, acil doktoru N.. Ş.. tarafından arandığı ve ölenin taşikardisi olduğunun söylendiği, bunun üzerine acil hemogram isteyen sanığın, 10 dakika sonra hb değerinin 6.4 olduğunun bildirilmesi üzerine hastanın acil olarak nöbetçi olduğu Bilkent ana binaya sevkini istediği, saat 20:30-21:00 sularında, sanığın bulunduğu hastaneye sevk edilen ölenin, resüsitasyon odasına alındığı, genel durumu kötü, şuuru kapalı ölene 45 dakika kardiopulmoner resüsitasyon uygulandığı, Adrenalin, bikarbonat ve atropin yapılan ölenin ressusitasyona cevap vermeyerek saat 21:50 itibariyle yaşamını kaybettiği olayda; Adli Tıp Kurumu 1. ihtisas Kurulu’nun 17/10/2012 tarih ve 4098 karar sayılı raporunda; zamanında otopsi yapılarak iç organ değişimleri araştırılmamakla birlikte mevcut bulgularla kişinin ölümünün lomber disk ameliyatı sırasında oluşan, kaynağı saptanamayan kanama ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtilmesi, cerrahi müdahale sırasında oluşan bir kesinin tespit edilememiş olması ve sanık tarafından gerçekleştirilen tıbbi müdahale ile ölüm olayı arasında nedensellik bağının şüpheye yer vermeyecek şekilde kesin olarak tespit edilememiş olması karşısında; ileri tetkikleri yaptırmayarak ve batın BT çekmeyerek ihmal suretiyle görev gereklerine aykırı hareket eden sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 257/2 maddesine uyan ihmali davranışla görevi kötüye suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanlış değerlendirme sonucu eylemin 5237 sayılı TCK’nın 257/1 maddesi kapsamında değerlendirilip mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.