Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/11361 E. 2015/12000 K. 26.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/11361
KARAR NO : 2015/12000
KARAR TARİHİ : 26.06.2015

Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete’de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 12/07/1995 tarih ve 6848 sayılı, İstanbul IV Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 04/06/2011 tarih ve 12869 sayılı kararı ile yeniden tanımlanan kentsel-arkeolojik sit alanı içerisinde kalan taşınmazın malikleri olan sanıklar… ve … tarafından sanık …’a kiralanan binada teknik uygulama sorumlusu olan sanık ..’ın, Fatih Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nden dış cephede sıva, boya, çerçeve değiştirme faaliyetlerini içeren basit onarım kapsamında yapı iskele belgesi aldığı, Kurul görevlileri tarafından yerinde yapılan incelemelerde, kagir binanın cephesinin tümüyle yenilendiğinin ve cephe mimarisinin değiştirildiğinin, bu kapsamda pencere tiplerinin değiştirildiğinin, iç kısımlarda asma tavan ve duvarlarda alçı sıva yapıldığının, ıslak mekanlarda tavan, taban ve duvar kaplamalarının değiştirildiğinin ve yeni duvarlar oluşturulduğunun tespit edildiği, mahkemece keşif icra edilmeksizin, Kurul kararlarının ilan edilmediği ve sanıklara tebligat yapılmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği anlaşılmakla,
Öncelikle söz konusu Kurul kararlarının ilan edildiğine ilişkin tutanakların dosyaya celbi sağlanıp, mahallinde konusunda uzman inşaat bilirkişiler marifetiyle keşif icra edilerek, taşınmazın tescilli bir yapı olmadığı, bu nedenle binanın içinde yapılan müdahalelerin suça konu edilemeyeceği de dikkate alınmak suretiyle, binanın dışında yapılan uygulamaların ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduklarının belirlenmesi durumunda, sanıkların 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. cümlesi uyarınca; ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduklarının belirlenmesi halinde ise, anılan Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi; ayrıca, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak, sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.