Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/10897 E. 2014/25873 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10897
KARAR NO : 2014/25873
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/142799
Mahkemesi : Denizli Çocuk Mahkemesi
Tarihi : 05/12/2013
Ek Karar Tarihi : 09.01.2014
Numarası : 2013/636 – 2013/986
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hüküm ve temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar, mağdur vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Soruşturma aşamasındaki vazgeçmenin katılmaya engel olmayacağı, ilk derece mahkemesince hüküm verilinceye kadar davaya katılmanın mümkün olduğu, bu nedenle katılma kararının reddine ilişkin karar ile bu karara dayalı olarak verilen temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak, katılma talebinde bulunan ve talebi reddilen şikayetçinin, CMK’nın 260. maddesi uyarınca, yaralanması nedeniyle suçtan zarar gördüğü anlaşıldığından, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;
İncelenen dosyada; 139 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen suça sürüklenen çocuğun, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.