Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1081 E. 2014/26291 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1081
KARAR NO : 2014/26291
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/183135
Mahkemesi : Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05/03/2013
Numarası : 2011/231 – 2013/203
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Maktül Ş.. A..’ın gebe olup, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Hastesinde yapılan takiplerde fetusta boyunda kistik kitle izlendiği, 11/08/2008 tarihinde kitlenin çapı 11 cm olarak saptandığı, sezaryanla doğum önerildiği, gebeliğinin 37. haftası 5. günü olan 25/08/2008 tarihinde doğum sancılarının başladığı, önce ADÜ Tıp Fakültesi Hastesine başvurduğu, sevk istendiği, doğum hastanesinden sevk alınıp müracaat edildiği ancak bu sefer hastanenin küvözü olmadığından hasta kabul edilmediği, bunun üzerine Zübeyde Hanım Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne başvurduğu, saat 10.30 da ilk muayenede açıklık 6 cm, %80 effesman, Poş(+), ÇKS 142/dk, TA 130/80 mmhg olup saat 11.20 de tam açık olup, saat 11.45′ de kadın doğum uzmanı olan sanık tarafından epizyo ile doğum yaptırıldığı, saat 12.00′ de TA 70/40 mmhg olup 500 cc gelofisin takıldığı, servise 90/60 mmHg olarak gönderildiği, serviste takiplerde TA 90/50 olup saat 14.15 de genel durum bozukluğu, şok tablosunda olup Hb 4 saptandığı, atoni kanaması düşünülerek sanığında refakat etmesi ile Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastesi aciline sevk edildiği, ameliyathanede inkomplet uterus rüptürü saptanıp histerektomi sırasında gelişen kardiak arrest sonucu öldüğü olayla ilgili, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’nun 08.12.2010 tarihli raporunda; kişinin ölümünün uterus rüptürüne bağlı hipovolemik şok ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, uterus rüptürü gelişmesinin doğum eyleminin bir komlikasyonu olduğu, sanık tarafından yapılan hastanın doğumhaneye alınması ve normal doğum ile doğum yaptırılmasına kadar geçen sürede travay takibi ve doğum kararı verilmesinin tıp kurallarına uygun olduğu, ancak; doğum sonrası saat 12.00′ da tansiyon 70/40 mmhg olması, gelofisin 500 cc sonrası tansiyon 90/50 mmHg olması, serviste takiplerde de hipotansiyon olması göz önüne alındığında hastanın doğum sonrası saat 14.15’e kadar geçen sürede hemodinamik takiplerinin yakından ve yeterli yapılmadığını ve hipovolemik şok tanısının geç konulduğundan hasta takibinden sorumlu olan sanığın uygulamalarının tıp kurallarına uygun olmadığının belirtildiği, hükme esas alınan Ege Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalında görevli öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16.10.2012 tarihli raporda sanığın, hastanın takibi ve tedavisinde herhangi bir
dikkatsizlik, özensizlik, ihmal kusurunun olmadığının belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından Adli Tıp Genel Kurulundan olayda sanığın kusurunun bulunup bulunmadığına ve ölüm ile sanığın eylemi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığına ilişkin rapor alınmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
İsabetsiz olup, katılan vekilin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.