Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/10595 E. 2014/22210 K. 07.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10595
KARAR NO : 2014/22210
KARAR TARİHİ : 07.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/9973
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 12/09/2013
Numarası : 2012/664- 2013/302
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 14/12/1974 tarih ve 8172 sayılı kararı ile Boğaziçi doğal ve tarihi sit, 24/06/1983 tarih ve 15175 sayılı kararı ile sınırları belirlenen öngörünüm bölgesinde kalan, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 18/01/1996 tarih ve 7870 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli taşınmazda (köşk), onaylı tadilat projesi ile mevcut durum arasında farklılıklar olduğu, arka cephede onaylı tadilat projesinde bodrum katta bulunan pencerelerin boyutlarının mevcut duruma göre daha küçük olduğu, mevcut durumda arka cephe ve sağ yan cephede bodrum katta pencere ve kapı çevrelerine tuğla örüldüğünün görüldüğü, onaylı tadilat projesinde bu tuğlaların bulunmadığı, mevcut durumda ön cephede bulunan balkonun korkuluk sayısı 10 iken onaylı tadilat projesinde 8 olduğu, arka cephede bulunan balkonun korkuluk sayısı 18 iken tadilat projesinde 14 olduğunun tespit edildiği, İnşaat Yüksek Mühendisi Maltepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim görevlisi Dr. T..M.. 03/06/2013 tarihli raporunda, dava konusu imalatların eski olduğunu, 2010 yılından önce yapıldığını, sanığın suça konu binayı 26/11/2010 tarihinde satın alması nedeniyle bu imalatlardan sorumlu olmadığının bildirildiği anlaşılmakla,
Mahallinde konusunda uzman inşaat bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif icra edilerek, dava konusu müdahalelerin, yapı elemanlarındaki renk değişimi, eskime durumu, parlaklık/solukluk, dökülmeler ve diğer teknik özellikler de dikkate alınmak suretiyle, hangi tarihte yapıldığının her türlü şüpheden uzak şekilde tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, bu konularda bir tespit içermeyen, bilimsel verilerden uzak ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.