Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/1017 E. 2014/7448 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1017
KARAR NO : 2014/7448
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/133538
Mahkemesi : Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14.02.2013
Numarası : 2012/297-2013/40
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Haksız tutuklama nedeniyle gerçek maddi zararın saptanmasında, subjektif takdir yerine hesaplamada belirli ölçüler ve belgeler esas alınması gerekmekte ve ödenmesine hükmedilecek maddi zarar, gerçek zararların karşılığı olacak delillerle kanıtlanacak ve gerektiğinde bilirkişiye tespit ettirilecektir. Zarar, zarara uğrayanın halen mevcut mal varlığı ile uygulanan koruma tedbiri olmasaydı bu mal varlığının olacağı hal arasındaki farktan ibarettir. İştigal alanı ve gelirini belgelendiremeyenlere net asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak verilmesi gerektiği, asgari ücretle çalışmayanların ise maaşının, ücretinin delillendirilmesi ve ödenmediğinin anlaşılması durumunda ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda davacının tutuklanmadan önce çiftçilik yaptığını ve tahliyesine kadar geçen süre içinde deposunda bulunan ve tarlada ekili olan ürünlerinin telef olmasından dolayı zarar gördüğünü ileri sürdüğü, ancak dosya kapsamından bu iddiasına ilişkin belgeleri ibraz etmediği bu nedenle maddi zararın, tutuklu kalınan dönemde geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilmeden, soyut iddiaya ve varsayıma dayalı gerekçeyle maddi tazminat tayini,
2-Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.