YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10086
KARAR NO : 2014/16306
KARAR TARİHİ : 02.07.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/404236
Mahkemesi : Datça Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 23/10/2013
Numarası : 2013/145-2013/253
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 14/02/1996 gün ve 5576 sayılı kararı ile 2. derece doğal sit alanı sınırları içinde kabul edilen Muğla ili, D.. ilçesi, Y.. köyü, P.. mevkiinde, sanığın tapuda adına kayıtlı olan 328 parselde izinsiz olarak inşai faaliyette bulunduğu, dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporlarına göre, sanığın tek katlı, beton subasmanı üzerine demir konstruksiyon prekast elemanlar kullanarak iki adet bina inşa ettiği, yapıların projelendirilmediği ve gerekli izinlerin alınmadığı, böylece eylemin sit alanına izinsiz inşai ve fiziki müdahale niteliğinde bulunduğu ve 2863 sayılı Kanuna muhalefet edildiğinin tespit edilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla,
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Muğla ili, D.. ilçesi, Y.. köyü, P.. mevkiinin 2. derece doğal sit alanı olarak kabul edildiği ilgili Koruma Kurulu kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, her ne kadar yargılama sonunda mahkemece, “2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazete’nin 13.10.2012 tarih ve 28440 sayılı nüshasında yayınlanan 2011/18 Esas, 2012/53 Karar sayılı 11.04.2012 tarihli kararıyla iptal edildiği, 6498 sayılı Kanun ile yapılan yeni düzenlemeyle, sit alanı ilanına dair kararların ilgili taşınmazın tapu siciline şerh edilmesi veya malikine kararın tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu” gerekçeleri ile sanığın beraatine karar verilmiş ise de, sanığın üzerine atılı eylemin suç olmaktan çıkartılmadığı, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde eylemin yaptırım altına alındığı ve yapılan yeni düzenlemenin amacının, ilgili kurul kararından muhataplarını haberdar etmek olduğu, bu kapsamda da ilgili kurul kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilanının yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiği, dosya kapsamında bölgenin sit alanı ilan edilmesine dair kararların mahallinde mutat vasıtalarla duyurusunun yapıldığına dair tutanakların bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın olay mahallinde ne zamandır ikamet ettiğinin, sit alanına ilişkin Kurul kararlarının, mahallinde usulüne uygun şekilde ilan edilip edilmediğinin, ilan edilmiş ise edilme tarihinin araştırılması, yine olay yerinde inşaat mühendisi ile yeniden keşfin yapılıp müdahale kapsamında kalan yapıların eskime durumları, kullanılan malzemelerin yıpranma özellikleri de dikkate alınarak, suç tarihinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.