Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/10042 E. 2015/3519 K. 25.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10042
KARAR NO : 2015/3519
KARAR TARİHİ : 25.02.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören…. Bakanlığı adına düzenlenen dilekçeye istinaden davaya katılma talebinde bulunulduğu ve yapılan talebe atfen şikayetçi kurumun katılan olarak kabulüne karar verildiği gözetilmeksizin, gerekçeli karar başlığında …’nün katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, … 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 09/0481993 gün, 3248 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen, …. ili, ….ilçesi, … mahallesi, 67 ada 1 parsel üzerinde yer alan yapının, cephe özelliklerinin ve yapım sisteminin değiştirildiği, avlu duvarının kısmen yıkılarak izinsiz tek katlı bir yer yapıldığı ve özgün müştemilatta izinsiz inşai müdahalede bulunulduğundan bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamı itibariyle sanığın suça konu yapının korunması gerekli kültür varlığı olduğunu bildiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmaması karşısında, öncelikle, suça konu yapının korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline ilişkin ilgili Koruma Bölge Kurulu kararının ve ilan tutanaklarının onaylı bir örneği dosyaya getirtilerek, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, yapının bu niteliğinin çevrede yaşayan şahıslar tarafından bilinip bilinmediği, nihayetinde, inşai müdahale gerçekleştirilen yapının korunması gerekli kültür varlığı niteliğine haiz olduğunun sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediği tereddütsüz biçimde tespit edilip, bildiğinin anlaşılması halinde;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın özel olarak 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında kültür varlığı olarak tescil edilmiş olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği,
Bu kapsamda mahallinde, fen bilirkişi, inşaat mühendisi ve üniversitelerin arkeoloji kürsüsüne mensup öğretim görevlisinden oluşan bilirkişi heyeti refakati ile keşif icra edilip, sanık tarafından izinsiz olarak yapılan uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda geri dönüşümü mümkün olmayacak derecede zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olduğunun belirlenip, ayrıca suça konu taşınmazın, suç tarihi itibariyle, İl Özel İdaresi bünyesinde kurulan Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun sorumluluk alanında bulunmadığının anlaşılması halinde 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi veya ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olsa bile, suça konu taşınmazın, suç tarihi itibariyle, İl Özel İdaresi bünyesinde kurulan Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’nun sorumluluk alanında bulunduğunun anlaşılması halinde 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirmelerle sanığın beratine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.