YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9691
KARAR NO : 2014/11887
KARAR TARİHİ : 15.05.2014
Tebliğname no : 7 – 2011/172946
İMahkemesi : Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 18/02/2011
Numarası : 2010/295-2011/54
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “13/03/2010” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin 2013/16128 Esas sayılı dosyası kapsamında ele alınan Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/555 Esas, 2012/149 Karar sayılı dosyasının inceleme konusu dosya ile bağlantılı olduğu, şöyle ki, incelenen dosyada sanıkların, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 05/10/2007 tarih ve 1632 sayılı kararı ile sınırları belirlenen koruma amaçlı imar planında kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanında yer alıp, tescilli Alipaşa Çarşısı’na cephe veren taşınmaz üzerinde mevcut tescilsiz otel binasını Kurul’dan izin almaksızın yıkarak yerine yeni bina inşa ettiklerinin ve inşai faaliyet sırasında Alipaşa Çarşısı’na bitişik beton duvar yaptıklarının iddia olunduğu, Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin yukarıda sözü edilen dosyasında ise sanıklar hakkında, inşai faaliyetin 2863 sayılı Kanuna aykırı olup durdurulması gerektiğine dair 09/04/2010 tarih ve 2960 sayılı Koruma Bölge Kurulu kararına rağmen inşaata devam edildiği ve müze denetimi olmaksızın kazı yapıldığı iddiasıyla dava açıldığı, her iki dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, dosyalar birleştirilmek suretiyle sanıklara isnat olunan eylemlerin bir bütün halinde ele alınıp irdelenmesi gerektiği sonucuna varılacağı, incelenen dosyada bulunmayan bazı bilgi ve belgelerin, Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/555 Esas, 2012/149 Karar sayılı dosyasında mevcut olup, suçun sübutu noktasında önem arz ettiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile adı geçen mahkemenin birleştirme önerisi reddedilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.