YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9309
KARAR NO : 2014/7964
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/74083
Mahkemesi : Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 09/12/2011
Numarası : 2010/131-2011/408
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan A.. Ü..’ın tapuda adına kayıtlı olan Seferihisar ilçesi, T.. köyü, Araplar Boğazı mevkiinde bulunan .., …, .. ve .. sayılı parsellerin, İzmir I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 06.10.1995 tarih ve 5932 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı ilan edilen alan içerisinde bulunduğu, yine adı geçen Koruma Kurulu’nun 16.05.2003 tarih ve 10555 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenen Ayazma’nın koruma alanı içerisinde kaldığı, sanık A.. Ü.. adına kayıtlı arazi içerisinde ilgili Koruma Kurulu’ndan izin almadan su kuyusu açıldığına dair ihbar üzerine, sanık A.. Ü.. ile bu arazilerle ilgilenen kişiler olan A.. Ü..’ın eşi F.. Ü.. ve babası M.. G..ında soruşturmaya başlandığı, her ne kadar … sayılı parsel içerisinde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin alınmadan su kuyusu açıldığını tespit edilmesi üzerine sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de, sanık A.. Ü.. adına İzmir ili, S.. ilçesi, Araplar mevkiinde yer altı suyu arama ve kullanma belgeleri için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvurulduğu, A.. Ü.. adına 11.07.2008 tarihli Yeraltı Suyu Arama Belgesi ile 15.08.2008 tarihli Yeraltı Suyu Kullanma Belgesi’nin alınması üzerine 584 sayılı parselde su kuyusu açtırıldığı, ilgili Koruma Kurulu’ndan izin alınmamışsa da, sanıkların bir kamu kurumundan aldıkları belgeye güvenerek davaya konu su kuyusunu yaptırdıklarından bir suç kastı ile hareket etmedikleri, yine 04.01.2011 tarihli keşif tutanağının, keşfe iştirak eden fen bilirkişiden alınan 06.01.2011 tarihli rapor ile arkeolog ve inşaat mühendisinden alınan 06.12.2011 tarihli raporların incelenmesi neticesinde, sanıklar tarafından açtırılan su kuyusunun toprak ile doldurulup kapatıldığı, su kuyusu açılabilmesi için doğal örtüye bir zararın verilmediği, böylece sanıklar tarafından davaya konu su kuyusunun yapılabilmesi için bir kamu kurumundan izin almaları ve haklarında dava açıldıktan sonra da kuyunun, toprak ile doldurulup kapatılarak, taşınmazın eski hale getirilmesi nedenleriyle sanıklarda suç kastının olmadığı anlaşıldığından, mahkemece sanıkların üzerine atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.