YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9186
KARAR NO : 2014/5503
KARAR TARİHİ : 05.03.2014
Tebliğname no : 12 – 2012/18279
Mahkemesi : Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 28/11/2011
Numarası : 2009/265 – 2011/720
Suç : Taksirle Öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sanığın eyleminin TCK 83. maddesi kapsamında kaldığına ilişkin sanık müdafiinin ise bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık sürücü A.. A..’in yönetimindeki kamyonet ile gündüz vakti, asfalt kaplı, iki yönlü, etrafında görüşü engelleyici herhangi bir cismin bulunmadığı, virajlı dar köy yolunda seyir halindeyken, olay mahaline geldiğinde karşı yönden gelen sürücü İ.. K..’ın yönetimindeki motosikletle karşılıklı çarpışması sonucu İ.. K..’ın öldüğü, sanığın kazadan sonra kaçtığı ve kamyonetin tamponunu değiştirdiği, kaza tespit tutanağında çarpma noktasının kamyonetin seyir şeridinde yol kenarına 2 metre mesafede gösterildiği, kamyonetin tamponunun değiştirilmiş olması nedeniyle kamyonetin çarpışma öncesi yoldaki konumunun net olarak belirlenemediği olayda; tanıkların beyanlarından ölenin olaydan hemen sonra yaralı vaziyette hastahaneye kaldırıldığının anlaşılması karşısında, TCK’nın 83. maddesinde düzenlenen kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunun oluşmadığı, olayın gündüz vakti meydana gelmesi, görüşün tamamen açık olması, çarpışma noktasında yolun sadece 5 metre genişliğinde olması ve dosya içindeki fotoğraflar dikkate alındığında, artık olayın şerit tecavüzü sonucu değil karşılıklı çarpışma nedeniyle meydana geldiğinin kabulünün gerektiği, bu nedenle sanık ve ölen motorsiklet sürücüsünün eşit kusurlu olduğu anlaşılmakla,
1-Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi gereğince, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında, hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın eşit kusurlu olduğu olayda, sanık hakkında temel ceza tayin edilirken, asgari hadden uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Olaydan sonra yaralı motorsiklet sürücüsünü olay yerinde bırakarak kaçan, kamyonetinin tamponunu değiştirerek suç delillerini karartan ve olayın aydınlanmasını engellemeye çalışan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının, yaralı olarak hastahaneye kaldırılan motorsiklet sürücüsünün olaydan 12 gün sonra öldüğüde dikkate alındığında, adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanığa verilen 2 yıl hapis cezasının uzun süreli olması nedeniyle cezanın adli para cezasına çevrilirken yasal dayanağı olan TCK’nın 50/4 maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.