Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/9060 E. 2014/8848 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9060
KARAR NO : 2014/8848
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/64176
Mahkemesi : Ünye Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/12/2011
Numarası : 2010/327 – 2011/681
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü :
Mahalli mahkemenin talimat yazısı üzerine Sarıyer 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 16/02/2011 tarihli tutanak ile bilirkişi olarak, kimliği tespit edilen ve yemini yaptırılan A.. F.. İyinam seçildiği halde, 12/05/2011 tarihli raporun adı geçen bilirkişi yanında E.. A.. ve Ş.. D.. tarafından müştereken düzenlendiği görülmekte ise de; bu raporda yer alan kusura ilişkin tespitlerin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 29/11/2010 tarihli raporundaki tespitler ile aynı olması ve her iki raporun da hükme dayanak olarak alınmış olması karşısında, 12/05/2011 tarihli raporu düzenleyen bilirkişiler E.. A.. ve Ş.. D..’in açık kimliklerinin tespit edilmemesi ve yeminlerinin yaptırılmaması sonuca etkili görülmeyerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan, sanık müdafinin de olayda sanığın kusurunun bulunmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 14.00 sıralarında, iki yönlü, 7 metre genişliğinde, yaya kaldırımı bulunmayan, 2,4 metre banketi bulunan, meskun mahal içi yolda, sürücü belgesiz sanık sürücünün, yönetimindeki otomobille, mahal şartlarının üzerinde -savunmasına göre 80 km- bir hızla Ünye’den Akkuş yönüne doğru seyrini sürdürdüğü sırada, olay yeri olan Ü.. Sanayi girişi önüne geldiğinde, uzaktan gördüğünü beyan ettiği, seyir istikametine göre soldan yola girip annesinin elinden tutarak yolun ilk şeridini geçmiş ve orta şerit çizgisinde beklemekte olan ancak birden annesinin elinden kurtulup sağ karşı tarafa geçmek için ileri atılan 5 yaşındaki çocuk yayaya, sağa manevra yapmasına rağmen, çarpma öncesi toplam 37 metre frenli vaziyette, sağ şeritte ancak bankete çok yakın noktada çarpması sonucu yayanın yaralanması ve bilahare ölmesine neden olması şeklinde gerçekleşen olayın, tarafların karşılıklı hatalı hal ve hareketleri ile meydana geldiği, bu nedenle ölenin olayda etkenliği kadar ve ona eşit derecede sanığın da kusurunun bulunduğunun anlaşılması karşısında,
1-Oluşa uygun görülen ve hükme de esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda da tesbit edildiği üzere ölenle eşit kusurlu olan, dolayısıyla kusurluluk derecesi tali kusuru aşan sanık hakkında temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Yukarda belirtildiği şekilde gerçekleşen olayda, sürücü belgesi bulunmayan sanığın araç kullanmayı bilmediğine dair bir delil bulunmaması ve hızının mahal şartlarının çok üzerinde olmaması karşısında olayda uygulama koşullarının oluşmadığı gözetilmeyerek eylemin bilinçli taksirle işlendiğinden bahisle sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesinin uygulanması sureti ile cezasında artırım yapılması,
2-)TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanmasının mümkün olmadığının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/4/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.