Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8900 E. 2013/16625 K. 18.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8900
KARAR NO : 2013/16625
KARAR TARİHİ : 18.06.2013

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : Maddi tazminat talebinin reddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tutuklandığı tarihte Maliye Bakanlığında gelir kontrolörü olarak çalışan davacının, tutuklu kaldığı sürede alamadığı maaşlarının kendisine ödendiğinin anlaşılması karşısında davacının tazmin edilebilir gerçek bir maddi zararının olmaması ve kendisi açısından ihlalden -tutuklanmadan- önceki koşulların sağlanmış olması nedeniyle, maddi tazminat talebinin yazılı şekilde reddedilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davalı vekilinin ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasının dayanağı olan beraat hükmüyle birlikte davacının yatırdığı nakti kefaletin karar kesinleştiğinde iadesine de karar verildiğinin anlaşılması karşısında, davacının tahliye olmak için yatırdığı nakti kefaletin iadesi için kesinleşmiş beraat kararını ilgili kuruma ibraz edip etmediği şayet ibraz etmişse davanın CMK’nın 142. maddesinde öngörülen 3 aylık süre içerisinde açılıp açılmadığının araştırılmaması, kanuna aykırı
Kabul ve uygulamaya göre de;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı,talep edilen faiz tarihi itibariyle ele geçirilecek toplam miktar, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 84 gün süreyle tutuklu kalan davacı için öngörülen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,
2- Davacı tarafından maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin açılmış başka bir tazminat davasının bulunup bulunmadığının maliye hazinesinden sorulmaması,
3- Yasal faizin açıkca tutuklama tarihinden itibaren talep edilmesine rağmen kabul edilen manevi tazminat miktarı için faizin dava tarihinden itibaren başlatılmasına karar verilmesi,
4- Tazminat davasına dayanak teşkil eden mahkeme kararının ve davacının tutukluluk ve tahliye durumlarını gösteren müzekkere ve kararların onaylı suretlerinin dosya arasına alınmaması,
5- Davacı vekilinin, tazminat davasından çok önceki bir tarihli vekaletnameye dayanarak açtığı tazminat davasında, gerekirse davacı dinlenilerek vekil ile arasında tazminat davası açılması yönünde vekalet ilişkisinin devam edip etmediği ve dava açılmasına muvafakatının bulunup bulunmadığının araştırılmaması,
Bozmayı gerektirmiş olup, davalı … davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 18.06.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.