Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8837 E. 2014/6874 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8837
KARAR NO : 2014/6874
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/180031
Mahkemesi : Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 21/12/2010
Numarası : 2010/225 – 2010/772
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
17/11/2009 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 09/12/2009 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 08/10/2008 gün, 578 sayılı Kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen, Sakarya İli, Adapazarı İlçesi, Y…Mahallesi, G.. Sokak’ta bulunan ve mülkiyeti Adapazarı Belediyesi’ne ait olan ..pafta, .. ada, .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan çeşmenin, sanık tarafından komşu parselde yaptırılan hafriyat çalışmaları sırasında iş makinesi ile yıktırıldığından bahisle açılan kamu davası sonucunda, sanığın istemeden tescilli çeşmenin yıkılmasına sebebiyet verdiği gerekçesi ile hakkında beraat hükmü kurulmuş ise de, bahse konu çeşmenin suç tarihinden yaklaşık 1,5 yıl önce çekilen resimleri ile suç tarihinde çekilen resimleri karşılaştırıldığında, sağlam bir şekilde ayakta olan çeşmenin tamamen yıktırılıp, çıkan hafriyatın dolgu malzemesi olarak kullanılması ile olaydan önce A.. G.. isimli kişinin BİMER’e yaptığı müracaatta, bahse konu çeşmenin bulunduğu arazinin yanındaki araziyi satın alan şahıs tarafından yıktırılacağını öğrendiğine ilişkin ihbarda bulunması hususları dikkate alındığında, sanığın tescili olan çeşmeyi kasten yıktırdığı anlaşılmakla birlikte, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmalarında, bahse konu çeşmenin korunması gerekli kültür varlığı vasfında olduğunu bilmediğine ilişkin beyanları karşısında, öncelikle, suça konu çeşmenin korunması gerekli kültür varlığı olarak tesciline ilişkin 08/10/2008 Koruma Bölge Kurulu kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediği, ilan edilmiş ise, sanığın ilan tarihi itibariyle ve uzun zamandır bahse konu bölgede yaşayıp yaşamadığı, çeşmenin bu özelliğinin çevrede yaşayan kişiler tarafından yaygın olarak bilinip bilinmediği, nihayetinde, sanık tarafından yıktırılan çeşmenin korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı vasfının sanık tarafından bilinmesi gerekip gerekmediğinin tereddütsüz biçimde tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.