YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8832
KARAR NO : 2013/15922
KARAR TARİHİ : 11.06.2013
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Çamlıhemşin Asliye Ceza Mahkemesinin 04/03/2010 tarih, 2008/41 esas, 2010/79 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılmasına, sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK’nın 62, 52, 51, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyetine ve hapis cezasının ertelenmesine
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan kamu davasında, sanığın yazılı ve sözlü savunmalarında, hakkında 5271 sayılı CMK’un 231/5-11 maddesinin uygulanmamasını talep ettiği, ancak mahkemenin 04/03/2010 tarih, 2008/41 esas, 2010/79 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, karar tarihinden sonra 25/07/2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile 5271 sayılı CMK’un 231. maddesinde yapılan değişiklik ile sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyeceğinin öngörüldüğü, anılan Kanunun geçici 2. maddesinde ise söz konusu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olanların, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren onbeş gün içinde mahkemeye başvurmaları halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının geri alınacağı ve Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesinin yedinci fıkrasındaki kayıtla bağlı olmaksızın, başvuruda bulunan sanık hakkında yeniden hüküm kurulacağı hususunun belirtildiği, sanık müdafii tarafından sözü edilen Kanuni düzenlemeler çerçevesinde süresi içerisinde yapılan talebe istinaden mahkemece duruşma açılarak dosyanın yeniden ele alındığı anlaşılmış olup,
Hükme esas alınan inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 19/05/1998 tarih ve 3148 sayılı kararı ve ekinde yer alan sit paftasına göre “3. Derece Doğal Sit” alanı içerisinde bulunan Çamlıhemşin İlçesi, Pokut Yaylasında mevcut yayla evinin, yaklaşık 100 yıl önce yöre mimarisine uygun olarak inşa edildiğinin, yapının mevcut hali ile sabit ve kalıcı nitelikte olup kolaylıkla sökülebilir ve takılabilir türde olmadığının, 2004 yılında esaslı onarımdan geçirildiğinin belirtilmesi karşısında, 2004 yılının suç tarihi olduğu, sanık hakkında yapılan yargılama neticesinde mahkemenin 04/03/2010 tarih,
2008/41 esas, 2010/79 karar sayılı 5271 sayılı CMK’nın 231 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 11/06/2010 tarihinde kesinleştiği, sanık müdafinin 6008 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca dosyanın yeniden ele alınmasını istemesi üzerine, mahkemece yeniden yargılama yapılarak 01/03/2011 tarihinde incelemeye konu kararın verildiği, iş bu yargılamaya konu suçun zamanaşımı süresinin 5271 sayılı CMK’nın 231/8 maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde durduğu, hükmün açıklanması ile durma sebebinin kalktığı ve zamanaşımı süresinin kaldığı yerden işlemeye devam ettiği, bu sürenin eklenmesi halinde dahi suç tarihi ile inceleme tarihi arasında lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilmekle;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 65/b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK’nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 2004 yılından itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK’nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, katılan vekili ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 11/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.