Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8822 E. 2014/7558 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8822
KARAR NO : 2014/7558
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/159513
Mahkemesi : Ayvacık Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29/06/2010
Numarası : 2010/55 – 2010/151
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Soruşturma safhasında kolluk görevlileri tarafından dinlenen E.. Ö.. ve kovuşturma safhasında tanık olarak ifadesi alınan M.. Ö..’ün beyanları ile kolluk görevlileri tarafından hazırlanan 11/03/2010 tarihli tutanak içeriği dikkate alındığında, sanığın doğuştan duyma özürlü olduğu anlaşılmakla, bu durumun aksine ilişkin dosya kapsamı itibariyle herhangi bir iddianın ileri sürülmemesi karşısında, sanığın sağır ve dilsiz olduğu, okuma yazma bilip bilmediği hususlarının araştırılması gerektiğine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, suç tarihinde sanığın, Bursa K.. K.. Başkanlığının 11/08/1992 gün, 2633 sayılı kararıyla 1. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, Ayvacık İlçesi, Behramkale Köyü, Çamburnu Mevki, … parseldeki taşınmazda bulunan evinin duvarlarını yeniden yaptırmak ve bahçesine beton dökmek suretiyle inşai müdahalede bulunduğunun tespiti üzerine açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamında mevcut, tarafsız arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, sanığın eylemlerinin 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğunun belirtildiği, sanığın savunmasında, bu yerin sit alanı olduğundan haberinin olmadığını beyan ettiği ancak; suça konu taşınmazın bulunduğu bölgenin doğal sit alanı olarak tesciline ilişkin ilgili Koruma Kurulu kararının, 1992 yılında Behramkale Köyü’nde ilan edildiği, sanığa ait nüfus kaydı incelendiğinde, suça konu taşınmazın bulunduğu yer nüfusuna kayıtlı olduğu ve bu yerde ikamet ettiği, bahse konu yerin 1. derece doğal sit alanı vasfında olduğunu bilmemesinin hayatın doğal akışına aykırı düşeceği, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu halde, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, mahkumiyeti yerine, beraatine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.