Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8804 E. 2014/4356 K. 21.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8804
KARAR NO : 2014/4356
KARAR TARİHİ : 21.02.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/320231
Mahkemesi : Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21/07/2011
Numarası : 2009/486 – 2011/525
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ölenin, Özel Melikgazi Hastanesine 21.10.2008 tarihinde vajinal kanama ve idrar kaçırma şikayetleri ile giderek bu hastanede Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor sanığa muayene olduğu, hastanıın ameliyatına karar verilerek, 26.12.2008 tarihinde genel anestezi altında “histerektomi ve burch” ameliyatının yapıldığı, ölenin ertesi gün taburcu edildiği, taburcu edildikten sonraki birkaç gün boyunca şikayetlerinin artarak devam etmesi üzerine 01.01.2009 tarihinde yeniden adı geçen hastaneye götürülüp sanık tarafından kontrol edildiği, tekrar hastaneye yatan hastanın durumunun iyi olduğu düşünülerek 03.01.2009 tarihinde yeniden taburcu edildiği, taburcu edildikten 1-2 saat sonra yeniden rahatsızlanan hastanın, sanığın telefonda yapabileceği bir şey olmadığını söylemesi üzerine Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüğü, hastanın yapılan kan tahlillerinde bir kısım kan değerlerinin yüksek olması, yoğun bakım ünitesinin olmaması, Akut Böbrek Yetmezliği ve Hipotansiyon ön tanısı ile acil serviste görevli uzman hekimler tarafından, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisine sevk edildiği, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Yardım Anabilim Dalına götürülen hastanın 05.01.2009 günü öldüğü olayda; ölenin cesedi üzerinde klasik otopsi yapılmadığı ancak hastanın muhtemel ölüm nedeninin septik şok olduğunun epikriz raporunda belirtildiği, Yüksek Sağlık Şurasının 21.01.2011 tarihli raporunda; diabetik, hipertansif ve idrar yolu enfeksiyonu olan bir hastanın bir gün içerisinde taburcu edilmesinin erken olduğu, hastanın şikayetleri olmasına rağmen hastaya gösterilmesi gereken özenin gösterilmediği nedenleriyle sanığın kusurlu olduğunun ancak ölümle sanığın eylemleri arasında illiyet bağı kurulamayacağının belirtilmesi karşısında; Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan Doçent doktorlar tarafından düzenlenen 04/02/2009 tarihli üçlü bilirkişi raporunda; myoma uteri, stress inkontinans, anormal uterus ve vajen kanamaları tanıları bu hasta için geriye dönük yapılan değerlendirmede ameliyat nedeni olarak değerlendirilmeyip, sanığın hastayı erken taburcu etmesi nedeniyle kusurlu olduğunun belirtildiği, Sağlık Bakanlığı müfettiş raporunda; Total Histerektomi(TAH) + BSO + Burch ameliyatı olup, ertesi gün taburcu edilmesi, hastanın tanıları, ameliyat etme nedenleri ve erken taburcu edilmesin de kusurlu olduğu, hastanın hastaneye ikinci yatışında da takip ve tedavide dikkat ve özen eksikliği görüldüğü dikkate alındığında; dosyanın bir kez de Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek, sanığın kusur durumuna ve kusurlu eylemleri ile ölüm arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağına dair yeniden rapor alınması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.