Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8722 E. 2014/13221 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8722
KARAR NO : 2014/13221
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/74066
Mahkemesi : Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05/12/2011
Numarası : 2008/1293 – 2011/902
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü :
1967 doğumlu ölen F.. Y..’ın 04.04.2007 tarihinde başlayan bel ve kalça ağrısı şikayeti bulunduğu, ağrının giderek artması üzerine, dosya arasındaki Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın raporundaki bilgilere göre; 08.04.2007 Pazar günü saat:16.15’te eşi olan katılan M.. Y.. tarafından Antalya Devlet Hastanesi Acil Servisine götürüldüğü, burada Acil Servis doktoru M. K. A. tarafından muayene edilen hastaya “Lumbalji” teşhisi konularak Dicloron ve Dekort ampul im uygulandığı, reçete verildiği ve poliklinik defterine de “Lumbalji, reçete verildi + öneri + kontrol + FTR sevk, Beyin Cerrahi poliklinik kontrol, önerilerle kontrole çağrıldı” notunun düşüldüğü, eşi olan katılanın ifadesine göre, ölenin o gün için rahatladığını belirttiği,
09.04.2007 Pazartesi günü Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Polikliniğinde randevuları olduğundan saat: 10.30’da burada KBB uzmanı Dr. E. S. tarafından hastanın muayene edildiği, -dosya arasındaki Danıştay Birinci Dairesinin bozma kararında- baş ağrısı, burun ve geniz akıntısı şikayeti ile başvurulduğu ve reçete verildiğinin belirtildiği, katılanın eşi için Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi polikliniğinden 11.04.2007 tarihine randevu aldığı, ancak hastane dönüşünde ölenin ağrılarının artması nedeniyle tekrar hastaneye dönüp aynı gün saat 11.40’da Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine müracaat ettikleri, burada da Acil Tıp Araştırma Görevlisi Dr. C.. Y.. tarafından muayene edilen ve katılanın beyanlarına göre ağzından katı balgam geldiği ve nefes almada sorun yaşadığını da beyan eden hastaya, Myadren ampul im yapıldığı, “Myalji (kas ağrısı)” teşhisi konularak reçete verildiği ve saat: 13.25 sıralarında önerilerle taburcu edildiği,
10.04.2007 salı günü, ölenin ağrılarının geçmemesi üzerine Antalya Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. Burhan S. P.’ın muayenehanesine gittikleri, katılan beyanına göre hastanın doktor tarafından ilkel yöntemlerle muayene edildiği, nefes almakta zorlandığı ve koyu balgam geldiğini söyledikleri halde doktorun buna önem vermeyip bel fıtığı olduğunu söylediği, 08.04.2007 tarihinde -Antalya Devlet Hastanesi Acil Servis doktoru Murat Kağan Akcura tarafından- yazılan reçeteyi gösterdikleri, doktorun ilaçların doğru olduğunu söyleyip hemen başlamalarını önermesi üzerine ilaçları alarak kullanmaya başladıkları, ancak ertesi (11.04.2007 Çarşamba) gün eşinin ağrılarının daha da artması üzerine katılanın Dr. Burhan Sedat Polat’ı telefonla aradığı, doktorun “hastaneye getirin, MR çekilsin” demesine rağmen MR çektirmek istemedikleri ve hastanın saat 11.50’de Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisine bel ağrısı şikayeti ile başvurduğu, burada Acil Tıp Araştırma Görevlisi Dr. Z.. T.. tarafından muayene edildiği, 3-4 gündür şikayeti olduğu, ağrı kesiciler yapıldığı halde 2 gündür geçmediği, epigastrik ağrıyla beraber bulantı-kusması da olduğu, muayenede TA:90/50 mmHg, N: 116/dk, SS: 18/dk. A:36 °C, oksijen satürasyonu:%97 olduğu, her iki akciğerin solunuma eşit katıldığı, epigastrik duyarlılık, çift taraflı bel kaslarında spazm, lasek testleri negatif, lipaz: 11 olduğu, mingazi testinin ağrı nedeniyle yapılamadığı belirtilerek “siyalji” tanısı konulup 250 cc SF içine Metpamid amp, 2 ölçek Rennie, 20 mg Lidokain po, Pantpas flakon, M 4.5 mg yapıldığı, FTR polikliniğine gitmesi önerilerek reçete düzenlendiği ve katılanın ifadesine göre; hastanın nefes almada zorlandığı, göğsünün ağrıdığı, ağzından kan geldiği, sol kolunun uyuştuğu ve bu ağrıların bel ağrısını bastırdığını söylemelerine rağmen yatak istirahatı önerilerek eve gönderildiği, o gün ağrıların daha çok arttığı ve hastanın iyice ağırlaşması ve ayağa kalkamaz hale gelmesi üzerine, ölenin eşi, kız kardeşi ve komşusu olan tanık F. G.’ ün 12.04.2007 Perşembe günü saat 16.30′ da -2 gün önce hastayı muayene eden- Dr. B. Se.P.’ın özel muayenehanesine yeniden giderek hastanın durumunun daha da ağırlaştığını anlatıp hastaneye yatırmasını istedikleri, Dr. B. P.’ın telefonla hastaneyi arayarak talimat vermesiyle, hastanın aynı gün saat 18.15 sıralarında, mesainin bitmiş olması nedeniyle poliklinikler hasta kabulü yapamadığından Acil Servisten giriş yapılarak, o sırada görevli olan Acil Servis Doktoru Z.. D.. tarafından Acil Poliklinik defterine “Disk Hernisi, Dr. B. P. gördü. Beyin Cerrahi Servisine yatırıldı” notu düşülerek ve hasta hiç muayene edilmeden, Dr. B. S. P.’ın görev yaptığı Antalya Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi servisine, Dr. B.S. P.adına “sol HNP” tanısıyla yatırıldığı, TA:80/40 mmHg, N:%/dk, olduğu, 1000 cc izotonik, Diazem amp, Novalgin başlandığı, hastanın bel ağrısı yanında çok şiddetli mide ağrısı şikayeti de olduğundan servis hemşirelerince telefonla bilgi verilen Dr. B. S. P.’ın telefondaki talimatıyla Dahiliye konsültasyonu istendiği, Dahiliye Uzmanı Dr. A.. E.. tarafından yapılan muayenede hastada karında hassasiyet ve rijidite tespit edilip Genel Cerrahi değerlendirilmesi, amilaz ve lipaz dahil karaciğer enzimlerinin bakılması, Ulcuran ampul 2×1, antiasit başlanmasının önerildiği, Genel Cerrahi Uzmanı Dr. H. C. E. tarafından muayene edilen hastanın, epigastrik ağrı yakınması olduğu, distansiyon, rebound olmadığı, gaytası normal olduğu, Ulcuran 3×2 amp önerildiği, o an itibari ile acil cerrahi patoloji düşünülmediğinin belirtildiği, Ulcuran 3×2 amp, Talcid 4×2 başlandığı, kan tahlillerinde; Hb:l 1.7, Hct:35.9, BK:4640, Plt:55000 olduğu, saat 21.00 ile 01.30 arasındaki takiplerinde TA: 100/60 mmHg. N:88-92/dk seyrettiği, ancak hastaya refakat eden komşusu tanık H.. Y..’ın kolluktaki ve katılan M.. Y..’ın aşamalardaki beyanlarına göre, yatışından yarım saat sonra hastanın ağzından kanlı balgam gelmesi, 21.30 sıralarında hastanın bacaklarını hissetmediğini söylemesi, bacaklarının soğuması ve istem dışı haraketler yapmaya başlaması, 22.30 sıralarında ise teninin sararıp nefes almakta zorlanmaya başlaması karşısında refakatçi tanığın durumu tanık servis hemşiresi A. Ç. aracılığıyla, o gece branş nöbetçisi olup beyin cerrahi servisinde hemşire odasında bulunan sanık beyin cerrahi doktoru A.. A..’a birkaç kez iletmesine ve hemşirenin de ısrarına rağmen, sanık doktorun, hastanın Dr.B. P.ın hastası olduğu ve kendisinin bu nedenle hastaya bakmasının etik olmayacağını söyleyerek 13.04.2007 gecesi TA:80/50 mmHg olup hastanın genel durumunun kötüleştiği ana kadar hastanın yanına hiç uğramadığı ve durumun ileri düzeyde kötüleşmesi üzerine saat 04.50 sırası odaya gelip muayene ederek, durumun ciddiyetini görüp hastayı genel yoğun bakıma aldırdığı, ancak saat: 05.25’te hastanın öldüğü, sanık doktor tarafından “kardiopulmoner arrest sonrası exitus” notu düşüldüğü, Dr. B. S. P.’ın ise gözlem notunda; “hasta yakınlarının hastanın çok ağrılarının olduğun belirtmesi ve ısrarı üzerine yatırıldığı, 1 gün önceki muayene bulgularının; bel hareketleri ağrılı, DTR normal, motor güç normal, duyu normal olduğu, nöbet izninde olduğu için ex olmadan önce tarafından görülmediğini” belirterek şüpheli ölüm notu düşüp hastane polisine olayın haber verildiği,
05.02.2008 tarihli Antalya Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesinin Otopsi Raporu sonucunda; “kişinin ölümünün bronkopnömoni(akciğer enfeksiyonu)’ den ileri geldiğinin belirtildiği olayda;
Yüksek Sağlık Şurası’nın dosya arasındaki 24-25 Mart 2011 tarihli 12766 karar sayılı raporunda, kişinin ölümünün yaygın bronkopnömoni ve plöreziden ileri geldiğinin anlaşıldığı, sırt, bel ve karın ağrısı yapabildiği bilindiğinden bel, karın ve böğür (kostalomber, abdominal) ağrısı yakınması ile başvuran bir hastada lomber disk hernisi yanında ve hatta öncelikle bu patolojilerinin de düşünülmesi ve ayırıcı tanıyı yapmak amacıyla en azından hemogram ve akciğer grafısi gibi tetkiklerin yapılması gerektiği belirtilerek Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisinde hastayı muayene eden Acil Tıp Araştırma Görevlisi Dr. Z.. T..’ın muayene ve değerlendirmesinde eksiklik olduğu, gerekli tetkik ve konsültasyonları yapmayarak tanıda gecikmeye neden olduğu, Antalya Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. B. S. P.’ın hastayı sistemik değerlendirmemek, tanıya götürecek ve ayırıcı tanıyı yaptıracak gerekli incelemeleri yapmamak, hasta ile ilgili konsültasyonları bizzat yapmamak ve sonuçlarına göre takip ve tedaviyi yönlendirmemek, hastanede bulunmayacağını bildiği halde aynı klinik nöbetçi uzmanı Dr. A.. A.. ile bu işlemler için temas kurmamak suretiyle, tanıda gecikmeye sebebiyet vermek, uygun tedaviyi başlatmamak ve başlatılmasını sağlamamaktan dolayı kusurlu olduğu, Konsültasyonla hastayı gören Antalya Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. H. C. E.’ün akut karın açısından değerlendirdiği, Genel Cerrahi değerlendirmesinin tıp kurallarına uygun olduğu, yine konsültasyonla hastayı gören Antalya Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. A.. E..’un hastayı uygun şekilde değerlendirmediğinden ve istediği Genel Cerrahi konsültasyonundan sonra tekrar görmemek suretiyle tanı ve tedavi başlatmadığından kusurlu olduğu, Nöbetçi Beyin Cerrahi Uzmanı Dr. A.. A..’ın kliniğinde yatan ve sorunları olduğu kendisine iletilen hastanın değerlendirilmesi sonucu icap eden tıbbi işlem ve girişimleri yapmayarak, hastayı ilk gören ve yatıran hekim ile doğrudan veya dolaylı temas kurmayarak, tanının konulmasını ve tedavinin yapılmasını sağlamadığı cihetle kusurlu olduğuna, dosyada 11.04.2007’den itibaren hasta tedavi evraklarının mevcut olması ve öncesinde muayene eden doktorlar olan Dr. M. K. A., Dr. C.. Y.. ve Dr. E. S.’ın muayene ettiğine dair hastane evrakları dosyada mevcut olmadığından durumlarının değerlendirilemediğine karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
1-Yüksek Sağlık Şurası raporunun sonuç bölümünde adı geçen doktorlardan haklarında -tefrik kararı verilerek Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/23900 Esas sayılı soruşturma dosyasında soruşturma yürütülen ve- soruşturma izni verilmesi talep edilen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli olan Dr. Z.. T.., Dr. C.. Y.. ve Dr. E. S. hakkında üniversite kurulunca verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği ve haklarında olay nedeniyle dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmış olması halinde ve henüz karara bağlanmamış ise dava dosyasında birleştirilmesi, karar verilmiş ise dosyanın onaylı bir suretinin dosya arasına celp edilmesi,
2-Antalya Devlet Hastanesinde görevli olan doktorlar M.K. A., Burhan Sedat Polat ve Z.. D.. ve A.. E.. hakkında olay nedeniyle dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmış dava bulunması halinde dava dosyasıyla birleştirilmesi, dava açılmamış ise Yüksek Sağlık Şurası raporu doğrultusunda Antalya Valiliğinden soruşturma izni talep edilip soruşturma yapılması için Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunularak, haklarında dava açılması halinde bu dava dosyasıyla birleştirilmesinin sağlanması,
3- Belirlenen eksiklikler yerine getirildikten sonra maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için, önceki raporlar da irdelenecek şekilde, sanık ve diğer doktorların eylemleri ile ölüm neticesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ve sanığın ve ölenin tıbbi tedavisinde görev alan adı geçen diğer doktorların olay nedeniyle tıbbi açıdan kusurlu bulunup bulunmadıklarının, ve kusurlu iseler nedenleri ve derecelerinin her türlü şüpheden uzak biçimde saptanması için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınmasından sonra TCK’nın 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun oluşup oluşmayacağı hususu da değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29/05/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.