Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8486 E. 2014/3327 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8486
KARAR NO : 2014/3327
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/32897
Mahkemesi : Gebze 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27.09.2011
Numarası : 2008/391-2011/851
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiin kusura ve ceza miktarına, katılan vekilinin ise sanığın eyleminin olası kastla işlendiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak
1- Sanığın idaresindeki araçla 2.42 promil alkollü halde, gece vakti, TEM yolu Hereke gişelerinden İstanbul istikametine girerken otoyola giriş başlangıcında, giriş yaptığı kısımda “Taşıt Giremez” işaret levhası da bulunan otoyoldan çıkan araçların kullandığı kısımdan girerek yaklaşık 5 kilometre ters yönde ilerledikten sonra doğru istikamette en sol şeritte gitmekte olan araçla tünel çıkışında karşılıklı çarpışmaları sonucu karşı araç sürücüsü E.. K..’nın hayatını kaybettiği olayda, sanığın otoyol girişindeki yanıltıcı düzenlemeden dolayı ters yola girdiğinden bahisle dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporlarında Otoyol işleticisi kurumada kusur verilmişse de, 21 yıllık şofor olup, 5 yıldır TEM otoyolunu kullanan 2,42 promil alkollü sanığın ters istikamette gittiğini farkettiğinde derhal uygun bir manevra ile geri dönmesi imkanı varken yaklaşık 5 kilometre ters istikamette seyretmesi sonrasında eylemin meydana geldiği gözönüne alındığında gişelerdeki yanıltıcı düzenleme ile meydana gelen olay arasında illiyet bağının kesilmiş olacağının kabulü gerektiği, sanığın tam ve bilinçli taksirle gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza tayininde alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması ve bilinçli taksir nedeniyle cezasından TCK’nın 22/3 maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- TCK’nın 22/6. maddesinin uygulanabilmesi için, taksirli hareket sonucu neden olunan neticenin, münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açması gerektiği, oysa ki olayda sanığın asli ve tam kusurlu şekilde neden olduğu olayda, sanık ile hiç bir bağı bulunmayan E.. K..’nın ölmesi nedeniyle münhasıran kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olduğundan söz edilemeyeceği, dolayısıyla olayda TCK’nın 22/6. maddesinin uygulama koşullarının bulunmadığı gözetilmeksizin cezasından
TCK’nın 22/6. maddesi ile indirim yapılması,
Kabule göre de;
Bilinçli taksir halinde 22/6 madde uyarınca, yapılacak indirimin, bilinçli taksir nedeniyle yapılacak artırımdan sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.