Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8349 E. 2014/8718 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8349
KARAR NO : 2014/8718
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/177256
Mahkemesi : Harran Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/01/2011
Numarası : 2010/242 – 2011/11
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gayrimenkul E…E.. ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 09/03/1979 tarihli kararı ve Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 13/11/1992 tarihli kararı ile uygun bulunan H.. ilçesi koruma amaçlı imar planına göre 2. derece arkeolojik ve kentsel sit alanı olarak ilan edilen yerde, H.. İlçesi, Merkez Mahallesinde, köy boşluğunda bulunan taşınmaz üzerinde, sanığın izin almaksızın iş makinesi ile çalışma yaptırıp alanı düzlettirdiğinin tespiti ile hakkında 29/10/2008 tarihli iddianameyle dava açıldığı ve 13/11/2008 tarihinde de iddianamenin kabulüne karar verildiği, Harran Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/448 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında 08/04/2009 tarihinde mahallinde yapılan keşifte, suça konu arazi üzerine, tek katlı, 120 m2 üzerine kurulu, briket yapılı, mertek üzerine tabliyeli, beş oda, dış kaba sıvası yapılmış yapı inşa etmek suretiyle sanığın inşai müdahalede bulunduğunun tespit edildiği, sanığın aşamalardaki savunmasında, suça konu inşaatın arkeolojik ve kentsel sit alanı içerisinde kaldığını bildiğini ancak, zorunlu nedenlerle inşaatı yaptığını, suça konu taşınmazın inşasını 2008 yılının aralık ayında tamamladığını beyan ettiği ve 02/02/2010 tarihinde de sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilerek, iddianamenin kabulünden sonra gerçekleşen eylemleri nedeniyle hakkında Harran Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç ihbarında bulunulduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekili ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Aynı taşınmaz üzerinde, iddianamenin kabulü tarihine kadar gerçekleşen her bir inşai ve fiziki müdahalenin, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilebileceği, iddianamenin kabulü tarihinde ise hukuki kesintinin gerçekleşmesi nedeniyle bu tarihten sonra yapılacak olan her müdahalenin ayrı bir davaya konu olacağı;
Her ne kadar sanığın, Harran Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/448 esas sayılı dosyası ile ilgili olarak iddianamenin kabulünden sonra eylemlerine devam ettiği ve bu şekilde yeni bir suç işlediği kanaatiyle mahkumiyetine ilişkin yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, Harran Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/448 esas sayılı dosyası ile ilgili olarak soruşturma safhasında müze görevlileri tarafından hazırlanan 15/10/2008 tarihli tutanakta, inşaatın 2. derece arkeolojik ve kentsel sit alanı içerisinde olduğu belirtildikten sonra bu tutanağa ekli resimlerden, suça konu yapının inşa halinde olduğunun anlaşılması karşısında, Harran Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/448 Esas sayılı dosyasının getirtilerek, Müze görevlileri tarafından hazırlanan 15/10/2008 tarihli tutanağa ekli resimler ile keşif sırasında çekilip dosyaya sunulan resimler karşılaştırılıp, her iki dosya arasında hukuki kesintinin oluşup oluşmadığı hususu açıklığa kavuşturulup, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması;
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK’nın 51/1-b maddesinde, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaatin oluşması halinde, hapis cezasının ertelenebileceği belirtilmiş olmasına karşın, sit alanına müdahalede bulunduğuna ilişkin hakkında kolluk görevlileri tarafından tutanak düzenlendikten sonra sanığın eylemlerine devam etmesi hususu dikkate alındığında, tekrar suç işlemeyeceği kanaatine varılamayacağı ve bu sebeple sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeksizin, hükmolunan cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi altsoyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, belirtilen hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması,
3-Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK’nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi ile yetinilmesi yerine, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince ihtarına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.