Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8246 E. 2014/5073 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8246
KARAR NO : 2014/5073
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Tebliğname No : 12 – 2011/357223
Mahkemesi : Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 31/05/2011
Numarası : 2008/851 – 2011/307
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık İ.. A..’in endüstri mühendisi ve kalite kontrol sorumlusu olarak çalıştığı S.. Kablo Elektrik Ltd Şti’ne ait fabrikanın plastik granür bölümünde, gece vardiyasında çalışan ölenin mikser makinasını temizlemek amacı ile mikserin içine girdiği sırada, aynı fabrikada ustabaşı olarak çalışan sanıklardan B.. G..’ün mikseri bilgisayarla kumanda ederek çalıştırması sonucu, K.. K..’ın mikserde sıkışarak ölmesi şeklinde gerçekleşen olayda; Ticaret Sicili Gazetesinin cevabi yazısına göre adı geçen şirketin sorumlu müdürlerinin K.. P.. ve U.. P.. oldukları, mikserde kapağı açıkken çalışmasını engelleyecek sistem bulunmaması konusunda şirket müdürlerinin sorumlu olacağı, B.. G.. isimli ustabaşının mikserin çalıştırılması konusunda eğitim aldığı da göz önünde bulundurulduğunda, şirkette kalite kontrol sorumlusu olarak çalışan sanık İ.. A..’e kusur yüklenemeyeceği, U.. P..’ın savunmasında; olay günü yurtdışında bulunduğunu, şirketin satış bölümü ile ilgilendiğini beyan ettiği, sanık K.. P..’ın ifadesinde şirketin yönetimi ile fiilen kendisinin ilgilendiğini, oğlu U.. P..’ın pazarlama ve tanıtım işi ile ilgilendiğini olay günü de oğlunun yurtdışında bulunduğunu beyan ettiği dikkte alındığında; mikserin kapağı açıkken çalışmasını engelleyecek sistemin kurulması konusunda sanık K.. P..’ın sorumlu olup bu hususta sanık U.. P..’a yüklenebilecek kusur bulunmadığı gözetilmeksizin sanıklar İ.. A.. ve U.. P..’ın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Sanıklar müdafinin dosyaya ibraz ettiği 10.07.2009 tarihli protokolde müştekinin zararın giderildiğinden bahisle tüm sanıklardan U.. P.. ve K.. P..’ı ibra ettiği ve olay nedeni ile kimseden şikayetçi olmadığını belirttiği ancak; müştekinin sonraki aşamalarda zararının giderilmediğinden bahisle şikayetçi olduğu anlaşılmakla; ibranamenin içeriği ve sanıklar tarafından müştekiye ödeme yapılıp yapılmadığı hususu araştırılmaksızın sanıklar B.. G.. ve K.. P.. hakkında, katılanın zararının giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan “kastın ağırlığı” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
4- Sanıklar hakkında tayin edilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının paraya çevrilmesi sırasında bir yılın 365 gün yerine 360 gün olarak kabulüyle, hesap hatası yapılarak sanıklar hakkında 12.100 TL yerine 12.000 TL adli para cezasına hükmolunarak eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.