Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/8104 E. 2014/3149 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/8104
KARAR NO : 2014/3149
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/12020
Mahkemesi : İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 09/06/2011
Numarası :2010/169 – 2011/564
Suç :Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanık M.. T..’in beraatına, katılan/sanık A.. K.. hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler, katılan/sanık A.. K.. vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan/sanık A.. K.. vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan/sanık A.. K..’nin saat 19:30 sıralarında aracı ile tek yönlü üç şeritli yolda sağ şeritten seyrederken önündeki aracı sollayıp, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gidiş yönünün en sol şeridinde seyretmekte olan İ.. Y.. idaresindeki araca ve sonrasında orta refüjdeki çelik oto korkuluklara çarpıp, ters dönmesi sonucu şikayetçi olan katılan İ.. Y..’ın vücudunda hayat fonksiyonlarını 1. derecece etkileyen kemik kırığı oluşacak derecede, şikayetçi olan katılan B.. Y..’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede, soruşturma aşamasında şikayetçi olmayan kendi aracındaki mağdurlar A..P.. M.. T.. ve İ.. Y..’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede yaralanmalarına neden olup, kendisinin de yaşamsal tehlike geçirip, vücudunda hayat fonksiyonlarını 6. derecede etkileyen kemik kırıkları oluşup, sol alt bacağın ampütasyonu sebebiyle duyu veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesi derecesinde yaralandığı kabul edilerek katılan/sanık A.. K.. hakkında TCK’nın 22/6. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık M.. T.. hakkında ise beraat kararı verilmiş ise de;Katılan/sanık A.. K.. ile mağdurlar A.. P.. ve İ.. Y..’ın aşamalarda aracı sanık M.. T..’in kullandığını beyan etmeleri, aracın sağ ön tarafından ağır hasarlı olması nazara alındığında; sanık M.. T..’in, aracın sağ ön koltuğunda olay nedeniyle yaralanmadığı anlaşılan mağdur İ.. Y..’ın oturduğuna ilişkin gerçek dışı beyanı, somut olay ve dosya kapsamına uygun 08.12.2010 tarihli bilirkişi raporundaki sürücünün kimliğine ilişkin mütalaa ile tanık A.. E..“M..polislere aracı kendisinin kullandığını söylüyordu” şeklindeki ve tanık T.. Ö..’ün “Polisler ve Acil Kurtarma Servisi ekibinden önce gazeteciler olay yerine geldi. Araç evden ayrılırken M.. T.. tarafından kullanılıyordu. Kaza yerine gittiğimizde de M.. ben şimdi ne yapacağım, bu çocuğun hayatını nasıl ödeyeceğim diye bağırıp duruyordu” şeklindeki ifadeleri ile bu ifadelerle uyumlu Milliyet Ege gazetesindeki “..öte yandan araçtan burnu bile kanamadan çıkan M.. T.. otomobilin sürücüsünün kendisi olduğunu ilerisi sürdü, polisin resmi görevlilere yalan beyanda bulunmak suçundan işlem yapacağı öğrenildi…” şeklindeki haber ve kazalı araca ait dosya içindeki fotoğraflar değerlendirildiğinde, aracı sanık M.. T..’in kullandığında şüphe bulunmadığı gözetilmeyerek tanıklar tarafından kaza öncesi aracı süratle sevk ettiği, zik zak çizip, önündeki araçları solladığı bildirilen ve olaydan 3 saat 22 dakika sonra 20 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık M.. T..’in mahkumiyeti yerine beraatına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Katılan/sanık A.. K.. hakkında akrabalık bağı bulunmayan İ.. Y.. ve B.. Y..’ın yaralanmalarına neden olduğundan TCK’nın 22/6. maddesi hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan/sanık A.. K.. vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.