Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/7448 E. 2014/6941 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7448
KARAR NO : 2014/6941
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/16792
Mahkemesi : Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 30/09/2011
Numarası : 2011/430 – 2011/506
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Aynı suçtan hakkında kesinleşmiş beraat kararı bulunan sanık A.. G..’in 05/10/2007 tarihli celsede verdiği ifadede, Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/375 Esas sayılı dosyasında sanık A.. G..’e yönelik yargılamanın devam ettiğini söylediği ve mahkemece de anılan dosya incelenerek sanığının A.. G.., suçun da 2863 sayılı Kanuna aykırılık olduğunun belirlendiği, aynı celse verilen keşif ara kararı doğrultusunda 21/11/2007 tarihinde olay yerinde keşif yapıldığı, sanık Adem keşifte tanık sıfatıyla dinlenerek hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, sonrasında 21/11/2007 tarihli ek iddianame ile sanık Adem hakkında 27/04/2007 tarihinde gerçekleştirdiği iddia olunan eylem nedeniyle dava açıldığı, 26/12/2007 tarihli celsede, Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/375 Esas sayılı dosyasının incelenen dosya ile birleştirilmiş olduğunun açıklandığı, bununla birlikte dosya içerisinde, birleşen 2007/375 Esas sayılı dosya mevcut olmadığından, sanık Adem’in bir veya birden fazla eylem nedeniyle yargılanıp yargılanmadığı, bu çerçevede 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı, beraat eden sanık Ahmet Gencer hakkındaki davaya katılmasına karar verilen müşteki kurumun sanık Adem hakkındaki dava ya da davalarda da sözü edilen sıfatı alıp almadığı hususlarının denetime olanak verecek şekilde açıklık kazanmadığı anlaşılmakla; Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin birleşen 2007/375 Esas sayılı dosyasının asıl dosya içerisine konulması gerektiği gözetilmeksizin, 26/12/2007 tarihli celsede her iki dosyanın birleştirildiğinin açıklanmasıyla yetinilmesi,
2- 21/11/2007 tarihli ek iddianame ile hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılan sanığın sorgusu yapılmaksızın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisindeki Maliye Hazinesi’ne ait taşınmaz üzerine izin almaksızın hafriyat döktürmek suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanığın, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehine olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/b maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, aynı Kanunun 14/07/2004 tarih ve 5226 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 65/b maddesi uygulanmak suretiyle mahkumiyetine karar verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, sanığın anılan haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
3- Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 maddesine muhalefet edilmesi kanuna aykırı,
4- Hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’da, 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.