YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/731
KARAR NO : 2013/9798
KARAR TARİHİ : 15.04.2013
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun göre tazminat
Hüküm : Davanın Reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
Dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 Esas ve 2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının aranması gerektiği şeklindedir. Ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama yoktur. Borçlar Kanununun 60. maddesinde tazminat davasının, zarar verici fiil veya olayın vukuundan itibaren her halde 10 yıl sonra zamanaşımına uğrayacağı kabul edilmiştir. Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kimseler bakımından, devletin yaptığı yakalama veya tutuklama haksız fiili ceza davasının kesinleşmesi ile netleştiğinden bu tarih olayın vuku tarihi olup, bu tarihten itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği gibi; yerel mahkeme tarafından 1982 Anayasasının 12 eylül 2010 tarihine kadar yürürlükte bulunan geçici 15. maddesinin dava açmayı engeller nitelikte olmadığı ve davacının tazminat talebine dayanak kararda haksız tutuklanmasına ilişkin sürenin çok üzerinde hürriyeti bağlayıcı ceza mahkumiyetinin bulunduğu gerekçeleri ile birlikte davanın hak düşürücü dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, haksız tutuklama tarihinde yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK’nın 142/1 maddesi gereğince süre yönünden reddine karar verilmesi sonuca itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 15.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.