Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/7085 E. 2014/5766 K. 07.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7085
KARAR NO : 2014/5766
KARAR TARİHİ : 07.03.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/136714
Mahkemesi : Datça Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/01/2011
Numarası : 2010/95 – 2011/10
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 14/02/1996 tarih ve 5576 sayılı kararı ile 2. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede yer alan C. Otel isimli işletmenin giriş kısmında pergule yapmak suretiyle kapalı alan oluşturduğu, anılan Kurul kararının dosya kapsamında mevcut olduğu, ancak mahallinde usulüne uygun vasıtalarla ilan edildiğine dair tutanakların mahkemece araştırılmadığı, dosya kapsamında mevcut taşınmaz kaydının incelenmesinde, taşınmazın sanık tarafından 29/08/2007 tarihinde satış yoluyla edinildiği, ancak sit alanı içerisinde bulunduğuna dair bir kaydın bulunmadığı ve sanığın savunmasında dava konusu müdahaleyi yaptırmak için izin alınması gerektiğini bilmediğini beyan ettiği anlaşılmakla,
Mahkemece, öncelikle ilan tutanaklarının dosyaya celp edilmesi, ilan yapılmamış olduğunun belirlenmesi halinde, kolluk marifetiyle mahallinde araştırma yapılarak, dava konusu yerin sit alanı içerisinde kaldığının bölge halkı tarafından bilinip bilinmediğinin ve sanığın, müdahalelerin yapıldığı mahalde ne zamandan beri ikamet ettiğinin tespit edilmesi, ilanın yapılmış olduğunun belirlenmesi halinde sanığın, izin alınması gerektiğini bilmediğine dair savunmasına itibar edilemeyeceği gözetilmeksizin eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53/3 maddesi uyarınca sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, hak yoksunluğu süresinin koşullu salıverilme tarihine kadar olması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.