Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/7073 E. 2014/6709 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/7073
KARAR NO : 2014/6709
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/151970
Mahkemesi : Acıpayam Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 21/12/2010
Numarası : 2010/133-2010/598
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Acıpayam İlçe Jandarma Komutanlığı görevlilerince yapılan istihbari çalışma neticesinde, sanık M.. İ..’ın elinde tarihi eser niteliği taşıyan eserlerin bulunduğu ve bu eserlere müşteri aradığı bilgisine ulaşılması üzerine, Acıpayam Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Denizli İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli 2002/577 ve 2001/262 sicil numaralı personellerin gizli soruşturmacı olarak görevlendirildiği, gizli soruşturmacıların sanık ile yaptıkları görüşmeler sonrası olay günü alınan arama kararı ile sanığın yakalama ve üst aramasının yapıldığı, yapılan aramada 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında korunması gerekli kültür varlıkları olan, 21 adet Roma ve Bizans dönemlerine ait bronz sikke ile 1 adet bronz yüzüğün ele geçirildiği ve el koyma işlemlerinin yapıldığı, ele geçirilen eserler üzerine sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanık ifadelerinde, davaya konu yüzük ve sikkelerin İtalya’da ikamet eden bir arkadaşına ait olduğunu ve kendisine emanet ettiğini, bu eserlerin tarihi eser vasfında olduğunu bilmediğini beyan etmiş ise de, eserlerin sahibi olduğunu iddia ettiği kişinin kimlik ve adres bilgilerini veremediği ve dosya kapsamında bulunan fotoğrafların incelenmesi ile bu eserlerin korunması gerekli kültür varlıkları olduğunun anlaşılamamasının inandırıcı olmadığı, her ne kadar sanığın üzerine atılı izinsiz kültür varlığı ticareti suçunun, 5271 sayılı CMK’nın 139/7. maddesinde sayılan gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararı verilebilecek katalog suçlar arasında yer almadığı, bu itibarla söz konusu tedbirle elde edilen delillerin bu suça yönelik olarak sanık aleyhine delil teşkil etmeyeceği anlaşılmış ise de, sanıktan ele geçirilen ve 2863 sayılı Kanun kapsamında olduğu belirlenen kültür varlıklarının, gizli soruşturmacının yönlendirilmesi ile sanığın mülkiyetine geçmediği, sanığın beyanında da usulüne uygun olarak verilen arama kararına binaen ele geçirilen kültür varlıklarının uzun süredir kendisinde bulunduğunu kabul ettiği, böylece sanığın eylemlerinin bir bütün halinde değerlendirildiğinde, 2863 sayılı Kanunun 70. maddesinde düzenlenen “bulundurma” suçunu oluşturacağı düşünülmeden, yazılı şekilde beraate karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.