Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/6892 E. 2014/7109 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6892
KARAR NO : 2014/7109
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

Tebliğname no : 9 – 2011/199782
Mahkemesi : Araklı Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 20/07/2010
Numarası : 2010/18 – 2010/205
Suç : Taksirle Öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına karar verilirken, “kural ihlalleri nedeni ile insan yaşamının sona ermiş olması, bu durumun telafisinin veya tazminin mümkün olmaması nedeni ile somut olay adaletinin sağlanmasının” gerekçe gösterildiği, oysa sanıkların geçmişlerinde hükümlülükler bulunmadığı gibi, sanıklar müdafii tarafından ibraz edilen 17.03.2009 tarihli feragatname ve ibranamede, olaydan çok kısa bir süre sonra ölenin eşi N.. A.. ile çocukları S..A.., T.. A.., Ö..A..,C.. A.., ve annesi Z.. A.. adına adına tüm müştekiler vekilinin 60.000 TL maddi, 20.000 TL manevi olmak üzere toplam 80.000 TL’nin işveren N.. Limited Şirketinden tahsil ettiklerini, başkaca hiçbir alacaklarının kalmadığını, tüm dava ve takip haklarından feragat ettiklerini, ceza soruşturması ile ilgili hiçbir şikayetlerinin bulunmadığını, ceza soruşturması dolayısı ile sanıklar ve işverenler hakkında her türlü şikayetlerinden feragat ettiklerini beyan ettiği, müştekiler vekilinin vekaletnamesinde davadan ve takipten vazgeçme yetkisinin bulunduğu, sabıkaları bulunmayan ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları lehlerine takdiri hafifletici neden olarak kabul edilen sanıkların dava konusu olay haricinde dosyaya olumsuz bir durumlarının da yansımadığı göz önüne alınarak, koşulları mevcut iken, dosya içeriğine uygun düşmeyen yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek sanıkların lehine olan bu düzenlemeden faydalandırılmaması,
2-TCK’nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırım” ibaresinin 01.03.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 26.02.2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım ,diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu,TCK’nın 50/6. maddesinde hükmün kesinleştikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 21.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.