Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/6565 E. 2014/8174 K. 02.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6565
KARAR NO : 2014/8174
KARAR TARİHİ : 02.04.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/107421
Mahkemesi : Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 07/10/2010
Numarası : 2010/81 – 2010/522
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının mükerrer açıldığından reddine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanığın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 14/05/1976 gün 30 sayılı kararı ile sınırları belirlenen ve en son Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 20/04/2007 gün 849 sayılı kararı ile son şeklini alan Tralleis Antik Kenti 1.derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kalan Aydın İli, Merkez, Veysipaşa Mahallesi, K.. Köy Yolu Mevki, .. ada.. parsel sayılı taşınmaz üzerine betonarme vasıfta yapı inşa ettiğinden bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamında mevcut arkeolog bilirkişisi raporunda, sanık tarafından 1. derece arkeolojik sit alanına yapılan uygulamaların inşaat ve fiziki müdahale niteliğinde olduğunun belirtildiği, suça konu taşınmaza ilişkin tapu kaydı incelendiğinde, beyanlar hanesinde 1999 ve 2001 yıllarında korunması gerekli kültür varlığı şerhinin konulması ve sanık hakkında daha önce aynı mevkide bulunan 1 ada 8 parsel ile ilgili olarak 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama yapılıp 14/09/1998 tarihinde hüküm kurulması hususları dikkate alındığında, sanığın suça konu yerin sit alanı olduğunu bildiği, anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Mahkeme tarafından sanık hakkında aynı eylem ile ilgili olarak daha önce Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1998/164 esas sayılı dosyası üzerinden yargılama yapılıp 14/09/1998 tarihinde hüküm kurulduğu ve bu dosyanın konusunu oluşturan eylemin suç tarihinden itibaren sit alanına sanık tarafından yeni bir müdahale yapılmadığının anlaşılması karşısında, davanın reddine karar verilmiş ise de, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1998/164 esas sayılı dosyası incelendiğinde, bu dosyanın konusunun Aydın İli, Merkez, Veysipaşa Mahallesi, K.. Köy Yolu Mevki, .. ada..parsel sayılı taşınmaz olduğu, yargılamaya konu olan taşınmazın ise aynı mevkide bulunan .. ada .. parsel sayılı taşınmaz olduğu anlaşılmakla, bir harita mühendisi görevlendirilerek, her iki dosyanın konusunu oluşturan parsellerin aynı olup olmadığı hususunda rapor aldırılıp, farklı taşınmazlar olduğunun anlaşılması halinde, mahallinde tekrar harita ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti refakati ile keşif icra edilip, suça konu yapıda kullanılan malzemelerin eskiliği, renkteki solmalar ve yıpranma durumu dikkate alınarak, yapılış tarihleri tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanıp, bu şekilde sanığın dava konusu uygulamaları zamanaşımı süresi içerisinde gerçekleştirip gerçekleştirmediği belirlenerek, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.