Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/6557 E. 2014/6937 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6557
KARAR NO : 2014/6937
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/164507
Mahkemesi : Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 29/12/2010
Numarası : 2010/240 – 2010/774
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisindeki H.. Ş.. adına kayıtlı taşınmaz üzerinde mevcut iki katlı binanın tamamlanmamış alt katına izin almaksızın tuğla duvar ördüğü iddiasıyla dava açıldığı, kolluk kuvvetlerince düzenlenen 07/04/2010 tarihli yapı tespit tutanağında, iki katlı binanın giriş katındaki tadilat çalışmasının devam ettiğinin belirtildiği, sanığın da kollukta verdiği ifadede, 1990 yılında iki katlı bina yaptığını, maddi durumu iyi olmadığı için alt katı yaptıramadığını, geniş olan odaları tuğla ile bölmek istediğini söylediği, tamamlanmış bir binanın içinde gerçekleştirilen inşai müdahaleler dış dünyaya yansımadığından atılı suçun unsurlarının oluşmayacağı, ancak, sözü edilen faaliyet tamamlanmamış, inşaat halindeki bir binanın içinde ve binanın tamamlanmasına yönelik yapıldığı takdirde, “izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma” suçunun oluştuğu sonucuna varılacağı, gerek yapı tespit tutanağı ve ekindeki fotoğraflarda, gerekse bilirkişi raporlarında belirtilen hususa yönelik açıklık bulunmadığı, diğer yandan eylem tapulu taşınmaz üzerinde gerçekleştirildiğinden, sanığın sit kararına vakıf olup olmadığının, başka bir deyişle bölgenin 3. derece doğal sit alanı olarak tesciline ilişkin kararın mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin de araştırılması ve tüm bu araştırma sonuçları değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.