YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6552
KARAR NO : 2014/9415
KARAR TARİHİ : 16.04.2014
Tebliğname no : 7 – 2011/151783
Mahkemesi : Adana 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27/10/2010
Numarası : 2009/1219 – 2010/987
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşai ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, suça konu olan ve Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15/07/1992 gün 1256 sayılı ve 14/10/1993 gün 1550 sayılı kararları ile 1. derecede arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan, Adana İli, Y.. İlçesi, E.. M.. Mahallesi, N.. Dede Caddesi üzerinde bulunan arazi üzerine sanığın, betonarme bir yapı inşa ettiğinden bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak dosya kapsamında mevcut Ç.. Üniversitesi Arkeoloji Kürsüsüne mensup öğretim görevlisi bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, sanık tarafından 1. derece arkeolojik sit alanına taş temel üzerine briket konularak yapılan binanın 2863 sayılı Kanun kapsamında inşai ve fiziki müdahale niteliğinde olduğunun belirtildiği, sanığın dosya kapsamında mevcut savunmalarında, suça konu olan taşınmazın sit alanı olduğunu bildiğini ancak çaresiz olduğundan bu arazi üzerine ev yapmak zorunda kaldığını beyan ettiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya İl Özel İdaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin, koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-TCK’nın 53/3 maddesi gereğince mahkum olduğu hapis cezası ertelenen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 53/1 maddesinin uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi gereğince iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi nazara alınmak suretiyle hapis cezasının asgari hadden belirlendiği gözetilmeksizin, aynı gerekçeyle adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
3-Hakkında 1 yıl 8 ay hapis cezası tayin edilip, bu cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/1 maddesi gereğince belirlenecek denetim süresinin mahkum olunan ceza süresinden az olmayacağının gözetilmemesi,
4-TCK’nın 51/1 maddesinde, işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezasının ertelenebileceği belirtilmiş olmasına karşın, sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.