Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/6466 E. 2014/6938 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6466
KARAR NO : 2014/6938
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

Tebliğname no : 12 – 2012/6546
Mahkemesi : Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 26/09/2011
Numarası : 2009/652 – 2011/741
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, İstanbul III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisindeki Maliye Hazinesi’ne ait taşınmaz üzerine izin almaksızın taş duvar inşa ettirdiği iddiasıyla dava açıldığı, sanığın kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, suça konu taş duvarın kendisine ait olduğunu, yasak olduğunu bilmeden duvar yaptığını söylediği, 05/04/2009 tarihli olay tespit tutanağının sanık tarafından “inşaat sahibi” sıfatıyla imzalandığı, kovuşturma aşamasında atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın, suça konu yerin O.. A.. isimli şahsa ait olduğuna, onun işçisi olarak istinat duvarı inşa ettiğine dair savunması doğrultusunda zabıta araştırması yaptırıldığı, kolluk kuvvetlerince düzenlenen tutanaklarda, istinat duvarı ile çevrelenen binanın Y..A..’e ait olup, O.. A..’ün de onun oğlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, savunmada ve kolluk tutanaklarında isimleri geçen Y..A.. ile O..A..’ün celbi ile tanık sıfatıyla dinlenerek, Maliye Hazinesi’ne ait taşınmaz üzerinde yer alıp çevresine istinat duvarı yapılan binanın kimin kullanımında olduğunun, sözü edilen duvarın kim tarafından yaptırıldığının, duvar yapımında çalışması hususunda sanık ile anlaşmaya varılıp varılmadığının sorulması, gerekirse Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulup dava açılması halinde birleştirme kararı verilerek, 1. derece doğal sit alanındaki hazineye ait taşınmaz üzerinde gerçekleştirilen inşai müdahalenin failinin her türlü şüpheden uzak biçimde tespiti ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.