Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/6281 E. 2014/2930 K. 07.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6281
KARAR NO : 2014/2930
KARAR TARİHİ : 07.02.2014

Tebliğname no : 9 – 2011/192192
Mahkemesi : Güroymak Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 21/12/2010
Numarası : 2008/482 – 2010/278
Suç : Taksirle Öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık ile üst Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Sanığın, idaresindeki yüksüz kamyon ile alaca karanlık havada, aydınlatmanın bulunduğu bölünmüş yolda sol şeritte seyri sırasında, aracının sol önü ile, sağdaki tali yol sokak istikametinden gelip karşıya geçmek için yola giren ölene sol şerit üzerinde, çarpma öncesi sol şeritte başlayan çarpma sonrası da devam eden toplam 57 metrelik fren izinin 16. metresinde çarptığı, akabinde 41 metre daha fren izi bırakarak duruşa geçtiği olayda, yolun sağından yola giren ölene fren izinin 16. metresinde çarpan ve hızını mahal şartlarına göre ayarlamayan sanığın dosya içeriğine göre tali kusurlu olduğunun kabulü gerektiği; her ne kadar mahkemece sanık asli kusurlu kabul edilmiş ise de, ölen yakınlarının sanıktan şikayetçi olmadıkları göz önüne alındığında, temel cezanın alt sınırdan tayininde bir isabetsizlik görülmemiş olmakla birlikte; olay ile ilgili kolluk görevlileri tarafından olay akabinde yapılan tespitlerde; çarpma noktasına yakın yaya geçidinin bulunduğu belirtilmiş ise de, 16.11.2009 tarihli keşifte mahkemece yapılan gözlemde ve bu keşfe katılan bilirkişi tarafından yapılan tespitlerde; olay yerinin genel itibari ile kalabalık olduğu, yayaların karşıdan geliş geçişlerini düzensiz olarak yaptıklarının gözlemlendiği ve yolun sağında arabaların park edilmiş halde bulunduğu, trafiğin iki şerit üzerinden aktığı, kazanın meydana geldiği yerde yayaların geçmesi için bir ara geçit bulunduğu, ölenin düz olarak mevcut ara geçitten değil çapraz olarak zincirle çekilmiş bulunan orta refüjden karşıya geçmeye çalıştığının anlaşıldığı, yol üzerinde işaretle belirtilmiş yaya geçidi bulunmadığı, sadece orta refüj üzerinde 20 metre arayla ara geçitlerin olduğu, kaza yeri ve çevresinde yaya geçidi tabelasının olmadığı, çarpma noktasından 9 metre geride bulunan ara geçitten 25 metre ileride kavşak olduğu, kaza mahalline yaklaşık olarak 150-200 metre gerisinde sinyalizasyon ışıklı dönel kavşak ve yaya geçidinin olduğu hususları göz önüne alındığında, olayın meydana geldiği yerde yaya geçidinin bulunmadığının anlaşıldığı, yine bilirkişi tespitine göre kamyonun sadece sol tekerleklerinin frenleme yaptığı, aracın sağlıklı frenleme yapamadığı, sadece sol tekerleğinin frenleme yaptığından aracın teknik yönden arızalı olabileceği bu nedenle aracın olay sırasındaki hızının mekanik olarak tespit edilemediği, tüm bu belirlemelere göre olayın yaya geçidi üzerinde meydana gelmediği ve bilinçli taksirin koşullarının oluşmamasına rağmen sanık hakkında “hız kurallarına uymayarak ve şehir içinde olması havanın kararmaya başlaması ile görüş mesafesinin düşmesi nazara alındığında nasıl olsa olmaz düşüncesi ile hareket ettiği “ gerekçesi ile TCK nın 22/3. maddesi hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmolunması;
Kanuna aykırı olup, sanık ile üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 07.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.