Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/6250 E. 2014/4976 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/6250
KARAR NO : 2014/4976
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

Tebliğname no : 9 – 2011/175121
Mahkemesi : Karabük Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/10/2010
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, mahalli Cumhuriyet savcısı, katılanlar Ş.. D.., S.. D.., M.. D.. ve H..D..vekili ile katılanlar R.. Ü.. ve B.. Ü.. vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, kusura, bilinçli taksirin koşulunun oluşmadığına, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, cezanın teşdiden verilmesi için neden olmadığına ve hapis cezasının para cezasına çevrilmesi gerektiğine, mahalli Cumhuriyet savcısının, olayda bilinçli taksirin koşulunun bulunmadığına, katılanlar Ş.. D.., S.. D.., M.. D.. ve H.. D.. vekilinin, bir nedene dayanmayan, katılanlar R.. Ü.. ve B.. Ü.. vekilinin ise, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesi gereğince, gerekçeli karar başlığında, suçun işlendiği yer ve zaman diliminin gösterilmemiş olması,
2) Olay tarihinde saat 17.00 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki otobüs ile yağmurlu havada yerleşim dışındaki 2 yönlü, Gerede-Çerkeş yönüne bir iniş, Çerkeş-Gerede yönüne iki çıkış şeritli ıslak zeminli asfalt yolda Gerede’den Çerkeş istikametine seyrederken sollama yasağını gösteren devamlı çift çizgi ve trafik işaret levhası bulunan olay mahalline geldiğinde, sollama yasağını gösteren trafik işaret levhası bulunan yolda ıslak zeminde aracını kaydırarak seyrine göre, en sol şeride geçerek karşı yönden gelen sürücü E. T..’in sevk ve idaresindeki kamyonet ile çarpıştıktan sonra, kamyonetin arkasından gelmekte olan sürücü A.. K..’nın kullandığı otobüsün önüne sürüklemesi akabinde, kamyonet ve otobüsün yol kenarındaki bariyerlerin dışında durdukları, sanığın ise aracını durduramaması nedeniyle tekrar orta şeride geçtiği esnada, orta şerit üzerinde Çerkeş’ten Gerede istikametine giden sürücü A.. Ü..’ın yönetimindeki otomobil ile çarpışıp, otomobili sürükleyerek otomobilin arkasından gelen sürücü M.. A..’ın sevk ve idaresindeki aracın ön kısmına otobüsün önünde sürüklenen otomobilin çarpması neticesinde, sürücü E.. T..’in öldüğü ve aracında yolcu olan katılanlar Ş.. D..’in hayati fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen sağ ön kolda çift kırık, S.. D..’in hayati fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen sol ayak medial malleol kırığı, M.. Ç..’nun hayati fonksiyonlarını ağır (4.) derecede etkileyen sol humerus suprakondiler kırık ve sol femur kırığı, M.. D..’in ise hayati tehlike geçirip, hayati fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyen kırık oluşacak şekilde, sürücü A.. Ü..’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ve aracında bulunan katılanlar Ü.. Ü..’ın hayati fonksiyonlarını ağır (4.) derecede etkileyen sol humerus suprakondiler kırık ve sol femur kırığı, R.. Ü..’ın hayati fonksiyonlarını ağır (6.) derecede etkileyen bilateral collum femoris kırığı ve sol femur suprakondiler kırığı ve B.. Ü..’ın hayati fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyen kalça çıkığı oluşacak şekilde yaralandıkları ve şikayetçi oldukları, diğer yaralananların ise şikayetçi olmadığı olayda; sanığın kullandığı otobüse ait takografa göre olay anında sanığın hızının 103 km olduğu mahal şartlarına göre hızı nedeniyle bilinçli taksirin koşullarının oluştuğunun kabulünde isabetsizlik bulunmadığı sanığın tamamen kusurlu olduğu kabul edilen olayda, TCK’nın 22/4 ve 61. maddelerine göre temel cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi şartları ile açıklanan oluş şekli, 1 kişinin ölümü yanında şikayetçi olan sekiz yaralının yedisinin ağır nitelikte yaralanmış olmaları hususları birlikte değerlendirilip, temel cezanın asgari hadden daha fazla uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik cezaya hükmedilmesi,
3) Katılan H.. D.. diğer katılanlar Ş.. D.., S.. D.. ve M.. D.. ile aynı grupta bulunduğu ve aynı vekille kendisini temsil ettirdiği dikkate alınarak, mahkemece takdir edilen avukatlık ücretinin belirtilen grupta yer alan tüm katılanlara ödenmesine karar verilmesi gerekirken, katılan H..D..’in adının belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.