YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5948
KARAR NO : 2014/13890
KARAR TARİHİ : 05.06.2014
Tebliğname no : 7 – 2011/97989
Mahkemesi : Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 26/11/2010
Numarası : 2008/1155-2010/2148
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın 13/01/1979 tarih, 10888 sayılı ve Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 21/06/2003 tarih, 9893 sayılı kararları ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisindeki çay bahçesinin işleticisi olduğu, bahse konu çay bahçesine izin alınmaksızın inşa edilen yapıların yıkılmasına ilişkin olarak Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07/10/2005 tarih ve 973 sayılı kararının akabinde, öneri çay evi projesinin uygun olduğuna dair, aynı Kurulca 10/11/2006 tarih ve 1917 sayılı kararın alındığı, sanığın, onaylı projeye aykırı olarak gerçekleştirdiği asfalt döktürme ve bordür taşları döşetme eylemleri nedeniyle daha önce yargılandığı, keza, suça konu yerdeki mühür bozma eylemlerinin de birçok kez dava konusu edildiği, son olarak kolluk kuvvetlerince düzenlenen 13/04/2008 tarihli tutanak ve Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü uzmanlarınca tanzim edilen 04/07/2008 tarihli rapor ile, 180 metre karelik alanın çimlendirilmek amacıyla düzeltildiğinin ve 60 metre karelik alanda kayalar kırılmak suretiyle yer açıldığının belirlendiği, olay yerindeki keşif sonrası arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, kaçak yapılar ile izinsiz uygulamaların rapor ve tutanaklarda belirtilenden daha fazla olduğunun, doğal kayalar kırılmak suretiyle kazanılmak istenen ve soruşturma aşamasında 60 metre kare olarak belirlenen alanın 200-250 metre kare ebadına ulaştığının, kırılan ve düzleştirilen kayaların kuzey-güney kesimine de istinat duvarları örüldüğünün, böylece arazinin doğal yapısı bozularak, geri dönüşümü ve telafisi mümkün olmayan fiziki müdahalelerde bulunulduğunun belirtildiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, suça konu yere yönelik olarak gerek 2863 sayılı Kanuna aykırılık gerekse mühür bozma suçlarından düzenlenen tutanaklara ve açılan davalara rağmen, kurul kararlarına ve onaylı projeye aykırı hareketini sürdüren sanığa tayin edilecek temel hapis cezasının da asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup, tebliğnamedeki (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanık hakkında mükerrer ceza verildiğine, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporuna göre, doğal kayalar kırılmak suretiyle arazinin tabii yapısı bozularak, geri dönüşümü ve telafisi mümkün olmayan bir zarar meydana getirildiği, gerçekleştirilen eylemin, “sit alanında izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma” kapsamını aşarak, “1. derece doğal sit alanına kasten zarar verme” boyutuna ulaştığı, bu bakımdan sanığın, karar tarihinde yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 65/a maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile aynı Kanunun 65/b maddesi uygulanarak hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Sanığa ait adli sicil kaydında bulunan Bursa Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/02/2007 tarih, 2006/1765 Esas, 2007/44 Karar sayılı ilamının kesin nitelikte olup, tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin, anılan karara dayanılarak sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ile cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülüğünden, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.