Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/5931 E. 2014/16711 K. 07.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5931
KARAR NO : 2014/16711
KARAR TARİHİ : 07.07.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/130317
Mahkemesi : Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 09/11/2010
Numarası : 2008/581 – 2010/871
Suç : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık

2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında, kamunun zararlarını gidermediğinden CMK’nın 231. maddesinin uygulanamayacağı anlaşılmakla, tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, suç tarihinde, N.. İlçesi, A.. Beldesi, G.. Köyü, Yaka Mevkiindeki, tapuda annesi adına kayıtlı … parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan tümülüste 431.28 m2 yüzölçümlü, yaklaşık 5 metre derinliğindeki alanda kepçe ile kaçak kazı yaptığı sırada, kazı alanındaki tümülüs ve Hellenistik Döneme ait bir oda mezarın zarar gördüğü, her ne kadar sanık söz konusu yerde su çıkarmak için aldığı ruhsat ile kazı yaptığını belirtmiş ise de, sanığın, Devlet Su İşleri ve Müze Müdürlüğünden olay tarihindeki kazı için ruhsat almadığının tespit edildiği, arkeolog bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda ise suça konu alanda kaçak kazı yapılmasıyla, 3386 ve 5226 sayılı kanunlar ile değişik 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına inşai ve fiziki müdahale edildiği, aynı Kanun’un 9. maddesine aykırı davranıldığının belirtildiği olayda; tümülüsü, kepçe ile 431.28 m2 boyutunda ve 5 metre derinliğinde kazarak bulduğu mezar odasına ve 2863 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında tescile gerek olmadan korunması gerekli tümülüse zarar verdiği dikkate alındığında, temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında tayin olunan hürriyeti bağlayıcı cezanın kısa süreli olmaması karşısında, uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 53/4 madde ve fıkrasına dayanılarak anılan maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Tayin olunan cezanın TCK’nın 51/3 maddesi gereğince süre belirlenmeksizin ertelenmesine karar verilmesi gerekirken “2 yıl süre ile ertelenmesine” karar verilmesi ve hükümde denetim süresi biriminin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.