Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2013/5925 E. 2014/5868 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5925
KARAR NO : 2014/5868
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

Tebliğname no : 7 – 2011/112204
Mahkemesi : Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/12/2010
Numarası : 2010/946 – 2010/1249
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde;
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın 14.05.1976 tarih ve A-30 sayılı kararı ile 1. derece Arkeolojik sit alanı olduğu ilan edilen Tralleis Antik Kenti sınırları içerisinde kalan 914 ada, 10 parsel sayılı taşınmazı sanığın 15.04.2010 tarihinde satın aldığı, suç tarihi olan 02.07.2010 günü Müze Müdürlüğü görevlilerince sanığın davaya konu bu arazisinde 15 metre kare alanda beton dökerek düzenleme yaptığının tespit edildiği, tespit edilen bu eylemleri nedeni ile sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama sonunda mahkemece, sanığın bir suç kastı ile hareket etmediği gerekçesi ile beraatine karar verilmiş ise de, Kanun düzenlemesinde suçun manevi unsurunun kast olduğu ve faildeki saikin bir öneminin bulunmadığı, sanığın 2863 sayılı Kanun kapsamında fiziki ve inşai müdahale sayılacak eylemlerinin sabit olduğu, ancak; dosya kapsamında bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmesine dair kararın mahallinde ilan edildiğine dair tutanağın bulunmadığı ve sanığın da ifadesinde arazisinin sit alanı içerisinde kaldığını bilmediğini beyan ettiği anlaşıldığından, suça konu taşınmazın bulunduğu yerin, 1. derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmesine ilişkin kararın mahallinde mutat vasıtalarla duyurulup duyurulmadığının saptanması, böylece sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bilmediğine dair savunmasının doğruluğu belirlenerek sanığın suç kastı tespit edilip, sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.